MAHKEMESİ : KIZILTEPE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2012/1031-2013/533 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, davacı hakkında kaçak elektrik kullanımı nedeniyle 2008/06 dönemine ait 14.626,41 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, davacının kaçak elektrik kullanmadığını, talebin haksız olduğunu ileri sürerek, davacının borçlu olmadığının tespiti ile davacı lehine % 40 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili idare elemanları tarafından davacıya ait tarımsal sulama tesisinde yapılan kontrolde kaçak olarak enerji kullanıldığını tespit ettiklerini, bu hususun idare personeli tarafından tutanakla imza altına alındığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafından kullanıldığı iddia edilen sulama kuyusunun davacıya ait olmaması nedeniyle haksız fiil niteliğindeki kaçak elektrik kullanımından sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının 10/04/2008 tarihli KET tutanağına istinaden düzenlenen 2008/06. döneme ait 14.626,41 TL kaçak elektrik tahakkukuna ilişkin olarak borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; davacının aboneliğinin bulunduğu tarımsal sulama kuyusunda kaçak elektrik kullanılmasından dolayı sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı vekili 06.03.2013 tarihinde mahkemede alınan beyanında, dava konusu sulama kuyusunun abone numarasının müvekkili adına olduğunu, kaçak elektrik tutanağı düzenlenmeden önce, davacının taşınmazını H.. E..'e devrettiğini, H.. E..'in devir işlemini gerçekleştirmemesi nedeniyle kaçak elektrik tutanağının davacı adına düzenlendiğini, sulama kuyusunu Hüseyin Esen'in kullandığını beyan etmiştir. Kızıltepe 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 30.03.2012 tarih, 2012/396 esas sayılı dosyası ile, dava konusu kuyunun H... E.. tarafından kullanıldığının tespiti üzerine, sanık A.. Ö..'in, elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan beraatine karar verilmiş, işbu karar 26.04.2012 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dava dışı H.. E.. Kızıltepe 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/396 esas sayılı dosyasında alınan beyanında; 2004 yılından itibaren kuyuyu kendisinin kullandığını, A..'den vekalet aldığını, vekaleti kaybettiği için abonelik devrini yapamadığını, 2008 yılında elektrik çarpması sonucunda trafonun yandığını, Dedaş tarafından sayacın götürüldüğünü ve tutanak düzenlendiğini, sayaçta arıza meydana gelmesi üzerine sayacı tamir etmesi için elektrikçi çağırdığını, sayaçtaki oynamanın kendisinden kaynaklandığını, kaçak elektrik kullanmadığını belirtmiştir. Somut olayda, davacının tarımsal sulama kuyusunun üzerinde bulunduğu taşınmazı 01.10.2004 tarihinde dava dışı H... E.. adındaki şahsa sattığı ve tapuda devrettiği, dosya kapsamından ... nolu aboneliğin davacı A.. Ö..'e ait olduğu ve taşınmazın H.. E..'e satılmasından sonra abonelik sözleşmesinin iptal ettirilmediği, davacının aboneliğinin bulunduğu tarımsal sulama kuyusunun 01.10.2004 tarihinden itibaren dava dışı H.. E.. tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır. Davacı hakkında, endeksin geri olması nedeniyle 22.04.2008 tarih ve 11803 sayılı sayaç istasyon raporuna istinaden, 10.04.2008 tarihli Kaçak Elektrik Tutanağı düzenlenmiş ve bu tutanağa istinaden de 14.626,41 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirilmiştir. Kaçak kullanımdan dolayı fiilen kullanan veya ceza mahkemesinde yargılanan kişinin haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak bu sorumluluk davacı olan abonenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır. Yine belirtildiği gibi, abonesiz kaçak kullanan şahsın haksız fiil hükümleri uyarınca, abonenin de sözleşmeden doğan sorumluluğunun bulunduğu, bu durumda kaçak kullanımdan her ikisinin de müteselsilen sorumlu oldukları belirgin olmasına göre alacaklının alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen ve kaçak kullanıma sebebiyet veren abone davacının sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsenmiştir. Mahkemece; anılan ilkeler gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.