MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda Mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili 12.11.2009 tarihli dilekçesinde; davacının, 1998 tarihinde davalının murisinden haricen satın aldığı daireye, pekçok eksiğini tamamlayarak 1999 yılında taşındığını ve halen burada oturduğunu, davalının tapuda ferağ vermediğini belirterek; taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini, bu talep kabul görmezse dairenin dava tarihindeki rayiç bedelinin tahsili olmazsa denkleştirici adalete göre belirlenecek bedelin tahsilini talep etmiştir.Davalı (birleşen davacı) cevabında; satış sözleşmesinin Asliye Hukuk Mahkemesince iptal edildiğini, davacının masraf yaptığı iddiasının yersiz olduğunu, murise bedel ödenmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Birleşen davada ise; taşınmazı tahliye edeceğini söylediği halde oturduğunu belirterek, müdahalenin önlenmesini ve taşınmaza ilişkin 2001/363 E.sayılı davanın kesinleşme tarihinden (26.05.2009) itibaren geriye doğru 5 yıllık ecrimisile hükmedilmesi talep edilmiştir.Mahkemece; taşınmazın resmi şekilde tapudan 01.03.2010 tarihinde davacıya devredildiği belirtilerek, asıl davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada ise, el atmanın önlenmesi yönünden davanın reddine, ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 3.473,59 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Hükmü taraf vekilleri temyiz etmektedir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava konusu taşınmazın satışına ilişkin sözleşmenin iptali istemiyle açılan... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/363 E.- 2008/51 K.sayılı dosyasında, mahkemece (07.08.1998 tarihli davalının murisi ile davacı arasındaki) satış vaadi sözleşmesinin, taşınmazın bedelinin çok altında satılması nedeniyle mirasçılarda mal kaçırma mal kaçırmak maksadıyla muvazaalı düzenlendiği gerekçe gösterilerek kabul edilmiş ve karar 26.05.2009 tarihinde kesinleşmiştir.Her ne kadar, muris muvazaası nedeniyle taşınmazın davacıya satışına ilişkin sözleşme iptal edilmiş ise de, dosya içeriğinden ve iptal kararından davacının bu yeri murise düşük de olsa bedel ödeyerek satın aldığı anlaşılmakla, davalının bu bedeli iade etmeden ecrimisil talep etmesi, iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde edimlerin karşılıklı ifası ilkesine aykırı olduğundan, ecrimisil talebinin kabulü doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.