Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3820 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17027 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KIZILCAHAMAM ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2014NUMARASI : 2013/274-2014/246Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; velayeti müvekkilinde olan ve 2008 yılında aylık 250 TL iştirak nafakası hükmedilen müşterek çocuğa verilen nafakanın aylık 600 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur.Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır".Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1).Somut olayda, davacı anne ev hanımı olup gelirinin bulunmadığı, davalı babanın da özel şirket işçi olarak çalıştığı, aylık 1.650 TL gelirinin bulunduğu, yeniden evlendiği, bu evliliğinden 10 yaşında çocuğunun bulunduğu müşterek çocuğun ise 1998 doğumlu olup Devlet okuluna gittiği anlaşılmıştır.Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaç düzeyine, özellikle davacı annenin de ev hanımı olduğu ve çalışmadığı, davalı babanın müşterek çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunduğu gözetildiğinde; yerel mahkemece uygun bir iştirak nafakasının hükmedilmesi gerekirken davanın tümden reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.O halde mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun bir miktar nafakaya hükmetmek olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.