MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 23.03.2011 tarihinde boşandıklarını, boşanma davasında davacı kadın lehine 125 TL, müşterek çocuklar lehine 75'er TL nafakaya hükmedildiğini, aradan bir yılı aşkın süre geçtiğini ve nafakaların düşük kaldığını iddia ederek davacı kadın lehine olan nafakanın 175 TL'ye çocuklar lehine olan nafakanın 125'er TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece; tarafların 23/03/2011 tarihli karar ile boşanmalarına karar verildiği, bu boşanmayla birlikte müşterek çocuklar... ve ... velayetlerinin davacı anneleri üzerine bırakılarak müşterek çocukların her biri için aylık 75,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, davacı için de aylık 125,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın henüz kesinleşmediği, boşanma davasıyla takdir edilen iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının az bulunması durumunda temyizen nafakanın az olduğu gerekçesiyle bozma talep edilebilecek iken bu yola başvurulmayıp kararın kesinleşmesi de beklenmeden yeniden nafaka arttırım davası açılması ve yine her ne kadar nafakanın arttırılması talep edilmiş ise de davacının nafaka arttırım ihtiyacı duyduğuna dair dosyaya davayı ispata yeterli delil ya da tanık listesi sunulmadığı dolayısıyla davacının davasını ispat edemediğinin anlaşıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; taraflar Kırşehir Aile Mahkemesi'nin 23/03/2011 tarih ve 2009/313 Esas-2011/239 Karar sayılı ilamı ile boşanmışlar, boşanma ilamında ''Yargılama aşamasında hükmedilen davalı için aylık 100-TL müşterek çocukların her biri için aylık 50'şer TL'den toplam aylık 200-TL tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, hüküm kesinleştikten sonra davalı için hükmedilen aylık 100-TL tedbir nafakasının 25-TL daha artırılarak aylık 125-TL olarak yoksulluk nafakası şeklinde devamına, müşterek çocuklar için hükmedilen aylık 50'şer TL tedbir nafakasının 25'er TL daha artırılarak aylık ayrı ayrı 75'er TL olarak iştirak nafakası olarak devamına'' karar verilmiş, hüküm 07.12.2012 tarihinde (23.05.2012 olan dava tarihinden ve 25.09.2012 olan hüküm tarihinden sonra) kesinleşmiştir.Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Önceki nafaka davasının kesinleşmemiş olması yeni dava açılmasına engel değildir. Nitekim iki dava arasında 1 yıl geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.O halde, mahkemece derdestlik koşullarının oluşmadığı, sonradan açılan bu davanın önceki nafakanın tezyidi davası olmasına göre, önceki davada verilen kararın kesinleşmesi beklenerek tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları, küçüğün yaşı, eğitim düzeyi ve ihtiyaçları gözetilerek hakkaniyete uygun bir nafakaya arttırılarak hükmedilmelidir. Mahkemece, boşanma davasının kesinleşmesi beklenmeden yukarıdaki gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.