Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3801 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2740 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 20.000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, Sanayi Sicil Belgesi sahibi olan müvekkili şirketin sanayi abonesi grubu işletmelerden olduğunu, davalı şirket tarafından 01.07.2007 tarihinden itibaren herhangi bir bildirimde bulunmadan re'sen ticarethane abonesi tarifesine çevrilerek faturalandırılmaya başlandığını ve böylece fazla tahsilat yapıldığını iddia ederek 01.07.2007 ile 01.04.2010 tarihleri arasında fazla tahsil edilen bedelin iadesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; süresinde verdiği dilekçesi ile zamanaşımı def'ini ileri sürmüş, esastan da davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, dava sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat davası olarak nitelendirilmekle, olayda BK'nun 66.maddesinde belirtilen zamanaşımı hükümlerinin uygulanması gerektiği, dava dilekçesinde davacı vekilinin müvekkili şirketin tarife değişikliğini daha sonra fark ettiğini ve 05/05/2010 tarihi itibariyle fazla tahsil edilen paranın iadesinin davalı idareden talep edildiğini belirtmekle, davacı şirketin bu tarih itibariyle verdiğini geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği kabul edildiği, bu tarihten itibaren dava tarihi olan 27/05/2011 tarihine kadar olayda uygulanması gereken 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda, taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğunda uyuşmazlık yoktur. Dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle B.K. 125. maddesi gereğince 10 yıl olup, dava tarihine kadar geçen sürede, zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu nedenle davanın esasına girilip, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.