MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 3.600 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 26.12.1982 tarihinde evlendiklerini, davacının açtığı boşanma davasının reddedildiği ancak dava tarihinde halen ayrı yaşadıklarını, davacı adına kayıtlı olan taşınmazda dava dışı ... isimli şahsın 01.07.2010 tarihinden bu yana kiracı olarak bulunduğunu, kira bedellerini ise davalının tahsil ettiğini iddia ederek, 01.07.2010 tarihli kira sözleşmesi nedeniyle davalının tahsil ettiği kira bedellerinin iadesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesi ile; öncelikle zamanaşımı def'ini ileri sürmüş, davaya konu taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunduğunu, taşınmazdan elde edilen kira bedellerinin kendisi tarafından alınmadığı müşterek çocukları Harun tarafından kullanıldığını savunarak davanın usulden ve esastan reddini dilemiştir.Mahkemece; davaya konu yapılan kira bedellerini davalının değil tarafların müşterek çocukları... tarafından alındığı davalıya husumet yöneltilemeyeceği gibi davalının kira bedellerini aldığı davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda davaya konu olan taşınmazın tapu kaydına bakıldığında davacının tam malik olduğu, 15.01.2009 tarihinde ''aile konutu şerhi''nin eklendiği görülmektedir.Dosya arasında bulunan Kocaeli 7.İcra Dairesi'nin 2011/2932 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının, taşınmazda kiracı olan ... aleyhine ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla takip başlattığı, Halit'in 12.05.2011 tarihli dilekçesi ile davaya konu taşınmazı davacının eşinden kiraladığı, sözleşmeyi şifaen yaptıklarını, kira bedellerini davacının eşine ödediğinden bahisle takibe itiraz ettiği ancak itirazın süresinde olmaması nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır.Duruşmada tanık olarak dinlenen tarafların müşterek çocukları ..., askerde iken davacı olan babasının davaya konu olan taşınmazı kendisinin kiraya verebileceğini söylemesi üzerine, davalıyı aradığını ve davalının evi kiraya verdiğini ancak kira gelirlerini kendisine gönderdiğini, askerden döndükten sonra da üniversiteyi kazandığını ve bu kira geliri sayesinde okuduğunu, davalının kira bedellerini hiç harcamadığını beyan ettiği görülmektedir.Tüm bu bilgiler ışığında davacının malik olduğu ancak tapu kaydında aile konutu şerhi bulunan taşınmazı davalının kiraya verdiği, kira bedellerinin de davalı tarafından tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda işin esasına girilerek sonuca gidilmesi gerekirken, kira gelirinin müşterek çocuk için harcanması gerekçe gösterilerek davanın husumet nedeniyle reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.