Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3743 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17684 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : GAZİPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/06/2013NUMARASI : 2013/113-2013/382 Taraflar arasında görülen rücuen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vekili Av.A.. C.. geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmediler. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; müvekkillerinin müşterek murisi H... O.. Ö..'in evinin yanında A.. A..'a ait yüksek gerilim hattı telleri arasında kalan ağaç dallarını Tedaş görevlilerinin talimatı ile kesmek istediği sırada Tedaş görevlilerince yüksek gerilim hattında bulunan elektrik kesilmediği için akıma kapılarak hayatını kaybettiği ileri sürülerek destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemli olarak açılan davanın kabul ile sonuçlandığını, bilirkişi raporu ile anne için 67.298,50 TL destek tazminatı hesaplandığını, fazlaya ilişkin haklarını mahfuz tuttukları için bakiye 36.518,52 TL tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile tahsili istenilmiştir. Davalı, zamanaşımı itirazı ile birlikte davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı kurumun kusursuz sorumlu olduğu, adı geçen dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre davacının destekten yoksun kalma zararının 67.298,50 TL olduğu, kısmi dava neticesinde 30.779,98 TL tazminatın davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği, iş bu davada da bakiye kısmın tahsilinin talep edildiği, mahkemece, yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmeden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kusur bilirkişilerinden alınan 28.09.2011 tarihli rapora göre, davalı A.. A..'ın olayın meydana gelmesinde %40, müteveffa Hacı Osman Özdemir'in ise %60 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür. Desteğin kişisel güvenliğini yeterince gözetecek şekilde özenli ve tedbirli olması gerektiği için ve buna riayet etmemesi nedeniyle %60 kusurlu kabul edilmiştir. Bu durumda davalı, davacı desteğinin kusuru dışında kalan kısmı ödemekle yükümlüdür. Mahkemece, davacılar desteğinin kusuru oranında indirim yapılarak destekten yoksun kalma tazminatının hesabı gerekirken, davalının kusursuz sorumlu olduğundan bahisle davanın tümüyle kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.