Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3727 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 20387 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vek.Av.... Yengil geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 06.03.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı Hazine adına 2125 parselde kayıtlı 3736 m²'lik taşınmaza nar ve zeytin ağaçları dikerek bahçe haline getirdiğini bu şekilde ürün yetiştirdiğini, hazine tarafından taşınmazın muhtesatsız (davacı tarafından yetiştirilen ağaçlar olmadan) ham toprak haliyle arz kısmının ihale ile 30.03.2006 tarihinde davalıya satıldığını, daha sonraki zamanlarda da davalı tarafından 3. kişiye satıldığını, müvekkiline ait nar ve zeytin bahçelerinden dolayı davalının sebepsiz zenginleştiği ileri sürülerek dava ve ıslah dilekçesindeki toplam 27.250 TL alacağın davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında; davanın zaman aşımına uğradığını 2006 yılında dava konusu taşınmazı malik hazineden satın aldığını, 2010 yılında da dava dışı üçüncü kişiye sattığını muhtesatların (araçların) davacı tasarrufunda bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; taşınmazın üzerindeki dava konusu ağaçların davacıya ait olduğunu, halen davacının zilyet ve tasarrufunda olduğunu, taşınmazın muhtesatsız olarak malik hazine tarafından davalıya satıldığını, daha sonra da davalı tarafından 3. kişiye satıldığını davalının davacının dikmiş olduğu nar ve zeytin ağaçları nedeniyle sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 24.935 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davacı vekilinin 31.01.2012 tarihli duruşmadaki beyanından, mahkemenin de kabulünden ve tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi dava konusu ağaçlar halen davacı tarafından bakılıp sulanmakta, davacının zilyetlik ve tasarrufundadır. Davalı tarafından da men'i müdahale davasıda açılmamıştır. Henüz sebepsiz zenginleşmenin şartları oluşmamıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.