Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3724 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3334 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Emet Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2013/317 Esas ve 2013/280 Karar sayılı ve 02.10.2013 tarihli ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, karar ile 1.000 TL yoksulluk ve 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının kredi borcu olduğunu belirterek tekrar evleneceğinden maddi zorluk yaşamamak ve aile bütünlüğünün etkilenmemesi için nafakaların indirilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, tarafların ekonomik ve sosyal durumları kapsamında davanın kabulü ile iştirak nafakasının 500 TL, yoksulluk nafakasının 150 TL olarak değiştirilmesine ve bu haliyle devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; tarafların Emet Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2013/317 Esas ve 2013/280 Karar sayılı ve 02.10.2013 tarihli ilamı anlaşmalı olarak boşandıkları, karar ile davalı lehine 1.000 TL yoksulluk ve 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 08.11.2013 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın ise 19.11.2013 tarihinde açıldığı görülmüştür.Taraflar, TMK’nun hükümleri çerçevesinde “anlaşmalı olarak” boşanmışlardır. Aralarında yaptıkları protokol, hukuki niteliği itibariyle Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklanmakta ise de; genel sözleşme hükümlerine tabidir. Böylece kanunun, emredici nitelikte kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı saymadığı hususlarda taraflar serbest iradeleriyle sözleşme yapabileceklerdir (BK, md.19). Nitekim, somut olayda, iştirak ve yoksulluk nafakaları tarafların özgür iradeleri ile protokole bağlanmış olup boşanma davasında bu anlaşma mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, TMK.'nun 331.maddesi hükmü uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebilir.Somut olayda, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacının sosyal ve ekonomik durumunda önemli bir değişiklik olmadığı ve boşanma kararının kesinleşmesinden kısa bir süre sonra dava açtığı anlaşılmaktadır. Boşanma davası sırasında boşanmanın temini amacı ile protokol hükümleri gereğince ödemeyi kabul eden davacının şimdi böyle bir dava açarak yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesini istemesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle mahkemece, yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.