Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3723 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 19784 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün duruşmalı olarak yapılması davalı ... Fab.T.A.Ş. vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılardan ... vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 06.03.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının,... (...) firmasının ortaklarından olup aynı zamanda ''... Ticaret'' firmasının da sahibi olduğunu, mal temin etmek amacıyla ortağı bulunduğu... firmasına,...şubesine ait 06.08.2009 tarih ve 06.08.2010 vade tarihli, 60.000 TL bedelli teminat mektubu verdiğini, teminat mektubunun çift muhataplı olup, muhataplarının davalı ... A.Ş. ve ... firması olduğunu, söz konusu teminat mektubuna göre, bankanın ödemeyi taahhüt ettiği borcun sadece davacıya ait olan borç olmasına ve teminat mektubunun nakde çevrildiği dönemde davacının ne davalı ... A.Ş.'ye ne de ...'a hiçbir borcu bulunmamasına rağmen dava dışı... firmas??nın davalı ... A.Ş.'ye olan borcundan dolayı teminat mektubunun usul ve yasaya aykırı olarak nakde çevrilmiş olduğunu belirterek haksız olarak nakde çevrilen 60.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ...Ş. vekili, davada husumetin bankaya yöneltilemeyeceğini belirterek, davanın öncelikle husumetten ve esastan reddine savunmuştur.Davalı ... ve ... vekili, öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını ayrıca davacı tarafın ortağı bulunduğu... aracılığı ile davalı şirketten mal satın alındığını, taraflar arasındaki üçlü ilişkide; davalı şirketin satıcı, dava dışı... firmasının aracı alıcı ve davacının ise nihai alıcı olduğunu, davacının hem... firması ile hem de davalı şirket ile ticari ilişkisi bulunduğundan bankadan alınan söz konusu teminat mektubunun davalı şirkete tevdi edildiğini, dava dışı... firması aracılığı ile satın alınan ancak bedelleri ödenmeyen mallardan kaynaklanan alacak için teminatın bankaya ibraz edilip nakde çevrildiğini, ayrıca... firmasının teminat mektubunu, davalı şirketin yazılı muvafakati olmadan nakde çeviremeyeceğini taahhüt etmek suretiyle davacının mal alımından kaynaklanan borçlanmasında... firmasının kendisinden önce davalı şirketin alacaklarının garanti edildiğine onay verdiğini, bu nedenlerle mektubun nakde çevrilmesinin hukuka aykırı olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, teminat mektubunda temin edilen borcun ...-...'a ait borç olduğu, dosya kapsamı ve tarafların beyanlarına göre, davalı ... A.Ş.nin,... firmasına mal sattığı, davacının da ...'tan mal aldığı taraflar arasındaki ticari ilişkinin işleyişinin bu şekilde olduğu bu halde davacı ile davalı ... A.Ş.arasında bir hukuki işlem olmadığından aralarında borç doğma ihtimalinin de mevcut olmadığı, davacı tarafça verilen taah??tnamenin davacı ile davalı ... arasında bir hukuki ilişki olma ihtimaline binaen verildiği, taraflar arasında bir hukuki ilişki kurulmadığından geçerli olmadığı gibi kişinin doğmamış bir dava hakkından peşinen vazgeçemeyeceği de dikkate alınarak davalı ... yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... A.Ş. yönünden açılan davanın kabulü ile 60.000 TL.'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Dava; teminat mektubunun haksız yere nakde çevrilmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Teminat mektupları şahsi teminat akitleri olup, her akitte olduğu gibi tarafların iradelerinin uyuşması ile tamamlanırlar. Teminat mektubunun tarafları genellikle taahhüt altına giren bir banka ile garanti alan durumunda olan muhataptır. Banka kural olarak, lehtar ile arasındaki gayri nakdi kredi ilişkisine dayanarak ve lehtarın talebi üzerine muhataba hitaben teminat mektubu verir. Bir fiili taahhüt edilen lehtar teminat mektubunun tarafı değildir. Teminat mektubu, bir garanti sözleşmesi olarak banka ile muhatap arasındaki iradelerin birleşmesi ile banka için bir yükümlülük doğurur. Lehtar ile muhatap arasındaki sözleşme ilişkisi, karşılıklı hak ve yükümlülükler, def'i ve itirazlar garanti veren bankayı ilgilendirmemekte, lehtar ile muhatap arasındaki ilişkiler sadece riskin doğup doğmadığı ve muhatabın tazmin talebinde bulunduğunda hakkını kötüye kullanıp kullanmadığı açısından önem taşımaktadır. Her teminat mektubu ile belli bir risk garanti edilmektedir. Bu risk genellikle başkasının (lehtarın) edimini, fiilini taahhüt şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu riskin ortaya çıkması halinde garanti alan (muhatap) teminat mektubunda belirlenen azami garanti miktarına kadar bankadan tazmin talebine hak kazanmaktad??r. Riskin doğmamış veya sona ermiş olmasına rağmen muhatap tazmin talebinde bulunursa, haksız bir tazmin talebi söz konusu olur. Bu sonuç teminat mektubunun temel borç ilişkisinden bağımsız olmasına karşılık, mücerret bir borç ikrarı oluşturmamasına dayanmaktadır. Muhatabın haklı bir neden olmaksızın mektup meblağını bankadan tahsil etmesi halinde, bu meblağı bankaya ödemek zorunda kalan lehtarın, muhataba karşı bir dava açmak ve ödediği paraları geri almak isteyeceği kuşkusuzdur. Dosyada mevcut, davalı ... A.Ş. ile dava dışı... firmasının muhatap olarak gösterildiği teminat mektubunda, "...-... firmasının şirketinizden satın alacağı mal bedelleri için, şirketinize filhal tevdi edeceği bonolarda ve/veya üçüncü şahıslardan alıp şirketinize ciro edeceği bonolarda yazılı borçlarından ve/veya bu mallarla ilgili olmak üzere müşteriniz hesabına tahakkuk ettirilecek, ardiye, liman ve sair hizmetlere ait ücretlerden ve/veya şirketinize ait satış genel şartlarının müşteriniz tarafından ihlal edilmesinden mütevellit taleplerinizden 60.000TL'ye kadar olan kısmını bankamız borçlu ile birlikte müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile kefille zamin olduğundan müşteriniz ...-...'ın meskur borçlarını kısmen veya tamamen ödemediğinin, şirketiniz tarafından bankamıza yazılı olarak bildirilmesi halinde .... şirketiniz veya emrine nakden ve tamamen talep anından ödeme zamanına kadar geçecek günlere ait kanuni faizi ile beraber tediye ve tesfiye edileceğini bankamızın imza vaazına selahiyattar meshul murahhası ve vekili sıfatıyla ve banka nam ve hesabına taahhüt ve beyan eyleriz" şeklinde ibare bulunduğu, teminat mektubunun davacı tarafından, aralarındaki mal alım satımına yönelik ilişkiden dolayı dava dışı... firmasına verildiği,... firmasının da 06.08.2009 tarihli .... Şube Müdürlüğü'ne hitaben verdiği taahhütname ile, söz konusu teminat mektubunun ... ve ...'nin yazılı muvafakati olmaksızın nakde çeviremeyeceklerini taahhüt ettikleri ve davalı ... A.Ş. tarafından Halk Bankasına yazılan 01.03.2010 tarihli yazı ile şirketlerine hitaben tanzim edilen 06.08.2009 tarihli teminat mektubu ile teminat altına alınan borç bedeli olan 60.000 TL'nin hesaplarına yatırılmasını talep ettiği ve 60.000 TL bedelin davalı tarafa ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf, teminat mektubunun nakde çevrildiği dönemde ne ortağı bulunduğu... firmasına ne de davalı ... A.Ş.'ye herhangi bir borcu bulunmadığını iddia etmektedir. Ancak lehtar olan davacı lehine düzenlenen söz konusu 06.08.2009 tarihli teminat mektubunda, gerek dava dışı davacının ortağı olduğu... firması ile gerekse davalı ... A.Ş. ile olan ticari ilişkiler nedeniyle dava dışı... firması ile birlikte davalı ... A.Ş.'nin de muhatap olarak gösterildiği, davalı tarafından dosyaya sunulan belgelerde müşteri olarak görünen Birleşik Ereğli Sac Tüccarları A.Ş. (...) ile davalı ... A.Ş. arasında ticari münasebetin ve dolayısıyla mal alım satımından kaynaklanan alacak-borç ilişkisinin mevcut olduğu, tarafların kabulünde olduğu üzere, taraflar arasındaki ticari ilişkide dava dışı... firmasının davacı ile davalı arasında aracı alıcı durumunda bulunduğu açıktır. Davacının mal temin etmek amacıyla, ortağı bulunduğu... firmasına, dava dışı... firması ile birlikte davalı ... A.Ş.'nin de çift muhatap olarak gösterildiği teminat mektubu verdiği ve teminat mektubu içeriğine göre davacının, davalı ... A.Ş.'den alacağı mallar karşılığında da borcunun garanti edildiği ve davacı tarafın, teminat mektubunda davalı ... A.Ş.'yi de muhattap göstermekle borçtan sorumlu olduğu tanzim edilen teminat mektubunun içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu bağlamda taraflar arasındaki alacak- borç ilişkisinin ve alacak miktarının tespiti bakımından tarafların ticari defterleri üzerinde gerekli bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle taraflar arasında aracı alıcı durumunda bulunan... firmasının davalı ... A.Ş.'ne borcu bulunup bulunmadığının tespit edilip yapılacak araştırma ve alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.