MAHKEMESİ : İSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/02/2014NUMARASI : 2011/478-2014/122Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşme davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davacının hazineye ait Beyköy 93 parsel sayılı taşınmazı yıllardan beri kiralamak sureti ile kullandığını, sınırlarını hiçbir şekilde değiştirmediğini, davalının ise komşu olan Beyköy 92 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını, yaptırdığı ölçüm neticesinde parseline tecavüz olduğunu belirlediğini, İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/42 esas sayılı dosyası ile elatmanın önlenmesi davası açtığını, davanın aleyhlerine sonuçlandığını, ancak kararda uzun yıllardan beri davacının söz konusu yeri kullandığının ve sınırları değiştirmediğinin belirtildiği, tecavüzlü kısımda bulunan ağaçları davacının diktiğini, yıllardır bakımını yaptığını, davalının ağaçlar yönünden sebepsiz zenginleştiğini, İskenderun Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/162 D.iş dosyasından tespit yapıldığını, ağaçların cinsi, yaşı, adeti ve değerlerinin bilirkişi marifeti ile tespit edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.500,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı-Birleşen dava davacısı, zamanaşımı itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak, müdahalenin önlenmesi davası kesinleşmesine rağmen davacının gayrimenkulü terk etmediğini ve üzerindeki bulunan kayısı vesair ağaçların meyvelerini toplayarak yararlanmasını sürdürdüğünü, davacının kötüniyetli olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının ancak zaruri giderleri dava edebileceğini, başkasının tapulu taşınmazı üzerine ağaç diken kimsenin iyi niyetli sayılamayacağını belirterek açılan davanın reddine, karşı dava ile de; haksız ve kötüniyetli olarak topladığı meyvelerin bedeli olarak fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 8.500,00 TL 'nin davacı- birleşen dava davalısından tahsilini talep etmiştir.Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile, 6.000,00 TL ağaç bedelinin davalı- birleşen dava davacısından tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulü ile 2.970,00 TL ürün bedelinin davacı-birleşen dava davalısından tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.1-Birleşen davaya ilişkin olarak davacının (birleşen dava davalısı) temyiz itirazlarına yönelik yapılan incelemede;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,2- Asıl davaya ilişkin olarak taraflarca yapılan temyiz itirazlarına yönelik yapılan incelemede;Medeni Kanunun 722. maddesi gereğince bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur. Ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir. Aynı koşullar altında arazinin maliki de, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir.Aynı Kanunun 723. maddesi gereğince malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyi niyetli değilse, hâkimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.Somut olayda, dava konusu 93 parsel sayılı taşınmazın tapuda hazine adına kayıtlı olduğu ve davacı (birleşen dava davalısı) tarafından kiralanmak sureti ile kullanıldığı ,92 nolu parselin ise davalı (birleşen dava davacısı) tarafından satın alındığı, tapuda adına kayıtlı olduğu, 93 nolu parsel kiracısı olan davacının (birleşen dava davalısı), 92 nolu parselin 7144,98 m2lik kısmına el attığının tespit edilmesi üzerine açılan el atmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, el atılan 7144,98 m2lik kısmına davacı- birleşen dava davalısı tarafından muhtelif ağaçların dikildiği anlaşılmaktadır. Bu şartlar altında, davacı (birleşen dava davalısı), kendisine ait olmayan taşınmaz üzerine ağaç diktiğine göre iyi niyetli olmadığı kabul edilerek, sadece TMK.'nın madde 723/son gereğince tazminat talebinde bulunabilir.Öyle ise, mahkemece; davacının (birleşen dava davalısı) kötüniyetli olduğu kabul edilerek, TMK'nun 723/son maddesi gereğince tazminat hesabı yapılıp, hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, tarafların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.