MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 11. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 12/03/2014NUMARASI : 2012/1305-2014/179Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesi ile; icra takibinin dayanağının, davalı lehine tedbiren aylık 700.00.- TL nafaka ödenmesine dair karar olduğunu; anılan nafakanın, daha sonra dava tarihinden itibaren aylık 500.00.- TL ye düşürüldüğünü; aylarca 200.00.- TL fazla nafaka ödediğini, nafaka borcunu davalının banka hesabına ödediğini, fazla ödenen bölüm için ayrıca dava açtığını; fazlaya ilişkin hakların saklı olduğunu belirterek, 4.200.00.- TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; icra takibinin 11/11/2008 tarihinde başlatıldığını, bir gün sonra asıl alacak bedeli olan 4.200.00.- TL'nin banka hesabına ödendiğini, faiz ve masrafların ödenmediğini, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının takibe konu para alacağının 1.200.00.- TL lik bölümünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden, taraflar arasındaki boşanma davasının 09/06/2008 tarihinde açıldığı, 22/10/2008 tarihli ara kararı ile dava tarihinden itibaren kadın yararına aylık 700.00.- TL tedbir nafakasına hükmedildiği, 09/10/2012 tarihli gerekçeli karar ile de dava tarihinden itibaren aylık 500.00.-TL tedbir nafakasına,kararın kesinleştiği tarihten itibaren aylık 300.00.- TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği; davalı tarafından, 11/11/2008 tarihinde icra takibi başlatıldığı; takibin 2008 yılının 6,7,8,9,10,11. aylarına ait nafakaya ilişkin olduğu, 4.200.00.- TL asıl alacak, 81.54.- TL faiz için takip yapıldığı, banka dekontundan da davacının 4.200.00.TL'yi 12/11/2008 tarihinde davalının banka hesabına gönderdiği, ödemenin icra dosyasına değil davalının banka hesabına yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece benimsenip hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda ise mahkemece 22/10/2008 tarihli ara kararı ile dava tarihinden itibaren aylık 700.00.- TL tedbir nafakasına, 09/10/2012 tarihli (gerekçeli) karar ile dava tarihinden itibaren aylık 500.00.- TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davacının 6 aylık nafaka bedeli olarak ayda 700.00.- TL olmak üzere toplam 4.200.00.- TL ödediği, ödemesi gereken borcunun ise ayda 500.00.- TL olmak üzere 6 ay için toplam 3.000.00.- TL olduğu,davacının 1.200.00.- TL borcunun olmadığı belirtilmiştir. Anılan bilirkişi raporu ve mahkemece yapılan araştırma hüküm vermeye elverişli değildir .Mahkemece yapılacak iş; bilirkişinin ek bilirkişi raporu hazırlaması sağlanarak, icra dosyası incelenerek, asıl alacak, faiz, masrafların tamamı yönünden döküm yaptırılması, sonuçta dava tarihi itibari ile davacının icra dosyasına ödemesi gereken bedel yaptığı fazla bir ödeme bulunup bulunmadığının saptanması, davacının fazla ödenen bedelin mahsubu için açmış olduğu dava dosyasının da incelenerek mükerrer ya da fazla bir ödeme bulunup bulunmadığının araştırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. Anılan inceleme ve araştırmalar yapılmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.