Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3679 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1871 - Esas Yıl 2008





Dava dilekçesinde, 2.150 YTL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davacı, davalı ile hissedar olduğunu, taşınmazlar üzerinde bulunan 10 ve 11 parsel sayılı iki parça taşınmazın ve biri üzerinde bulunan işyerlerinin davalı tarafından hukuki dayanaktan yoksun olarak kullanıldığını beyanla 2001-2005 dönemi için toplam 2.150 YTL ecrimisilin tahsilini istemiştir. Davalı, taşınmazlardan birisini hiç kullanmadığını, diğerinde İse 3 dükkandan birisini araç yıkama-yağlama yeri olarak kullandığını beyanla davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taşınmazlardan bir bölümünü davalı kullanmakta ise de, taraflar müşterek malik olup, intifadan men şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve Özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, ecrimîsile konu taşınmazlarda taraflar paydaştır. Paydaşlar, kural olarak, intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmiş bulunması dava şartı ise de, bazı hallerde bu şart gerçekleşmiş kabul edilmektedir. Somut olayda, taşınmazlar üzerinde davalı tarafından ticari amaçla kullanılan işyeri bulunduğu anlaşılmaktadır. Muris tarafından kurulan veya fabrika, otel, fırın gibi hasılat getiren ticari amaçlı ortak yerler için ise intifadan men koşulu aranmaz. Dolayısı ile araç yıkama-yağlama yerinin muris tarafından kurulup kurulmadığı somutlaştırılarak, muris tarafından kurulmakla davalı tarafından işletildiğinin anlaşılması halinde intifadan men şartı gerçekleşmiş kabul edilerek, bu işyeri hakkında davanın kısmen kabulü gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.