Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3672 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1442 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin, davalıya ait davaya konu 24 ve 25 parsel nolu taşınmazları, 29.07.1999 tarihinde, her birine 2.500 TL ödeyerek (tapuda ise, 1.000'er TL gösterilerek) satın aldığını; ancak, davalının amcasının açtığı tapu iptali ve tescil davası sonucunda, mahkemece, temlikin yolsuz tescil niteliği taşıdığı gerekçesiyle, tapuların iptal edildiğini; bu nedenle mağdur olduğunu ileri sürerek; her iki taşınmaz için (tapuda 1.000'er TL olarak gösterilmekle birlikte) ödenen 2.500'er TL'den toplam 5.000 TL satım bedelinin, ödeme tarihi itibariyle en yüksek banka mevduat faizi yürütülerek istirdadına; ayrıca, uğranılan zararın daha fazla bulunduğu belirtilerek, en az 14.000 TL munzam zararının da davalıdan dava tarihi itibariyle yasal faizi ile (fazlaya ilişkin hak saklı tutularak) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile de, bilirkişi raporu doğrultusunda, dava değerini 15.830,00 TL artırarak toplam: 34830 TL'ye yükseltmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini istemiştir.Mahkemece; "...davacı taraf her ne kadar taşınmazların tapuda görünenin aksine toplam 5.000 TL bedel karşılığında satın alındığını iddia etmişsi de, davacı tarafın bu yöndeki iddiası ispat edilememiş, bu sebeple taşınmazların tapudaki göründüğü gibi toplamda 2.000 TL karşılığında satın alınmış olduğu ve davacı adına olan tapunun iptali nedeniyle davalının bu miktar da sebepsiz zenginleştiği; aldığı bedeli iade etmesini gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, bedelin aynen iadesinin ise hakkaniyetle bağdaşmayacak olması sebebiyle ödenen bedelin (2.000 TL) davacı adına olan tapunun iptal edildiği tarihe kadar günün değişen koşullarına geöre ulaştığı değer tespit edilmiş; fakat, bu değerden davacının taşınmaza malik olduğu sıradaki kullanımı nedeniyle elde ettiği değer düşülmüş ve 9.781,16 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, munzam zarara ilişkin dava ispat edilemediğinden bu yöndeki davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Gerekçesiyle" davacı tarafın, munzam zarara ilişkin davasının reddine; satış bedelinin ödenmesine ilişkin taleplerinin ise kısmen kabul-kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin bütün, davacı vekilin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davacının, davalıdan satın aldığı taşınmazların tapusu; "dava dışı kişinin (davalının amcasının) davacı aleyhine açtığı dava da, kesin hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu, kesin hükmün varlığı halinde davalının, Medeni Kanununun 1023.maddesinin koruyuculuğundan faydalanamayacağı gerekçesiyle" yolsuz tescil nedeniyle iptal edilmiştir. Ne var ki, taşınmazların tapuya yolsuz tescilinde, davacının bir kusuru ve kötüniyeti bulunmamaktadır. Dolayısıyla; iyiniyetli durumundadır. Mahkeme kararıyla geçersiz kılınan taşınmaz satışında; davacı iyiniyetli bulunduğundan, taşınmazları kullandığı dönemle ilgili ecrimisille sorumlu tutulamaz. Zira, davacının ödediği bedelin kendisine iadesine kadar, hapis hakkı bulunmaktadır.Mahkemece, bu husus gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu, davacının taşınmaza malik olduğu dönemdeki kullanımı nedeniyle elde ettiği değerin heseplanan tazminattan düşülmüş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.