Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 361 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15532 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : VAN 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/03/2013NUMARASI : 2008/562-2013/120 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili 08.07.2008 tarihli dilekçesinde; davalı kurum tarafından davacı hakkında Van 2.İcra Müdürlüğünün 2005/1972 E.sayılı dosyası ile girişilen icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacıya ait binanın merdiven ışıklandırması için taraflar arasında 348550 nolu abone sözleşmesi mevcut olduğunu; önceki tahakkukların incelenmesi ile fahiş oranda borç tahakkuk ettirildiğinden, davacının borçlu olmadığının tespiti, icra takibinin iptali ve %40 tazminata hükmedilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili cevabında, faturaya itiraz süresinin geçirildiğini, sayacın endeks dökümünde ileri ve geri gitmelerin mevcut olduğunu, bu nedenle sayacın incelenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile; 2005/1972 E.sayılı takibin iptaline, davacının bu takip nedeniyle davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmektedir. Dosya içerisinde mevcut Van 2.İcra Müdürlüğünün 2005/1972 E.sayılı dosyasında; davalı tarafından, davacı hakkında ferileriyle birlikte toplam 6.983,79 TL elektrik borcu nedeniyle 01.04.2005 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun adresinin tespit edilemediği ve ödeme emrinin tebliğ edilemediği, 04.12.2007 tarihinde ise, “İİK.nun 78.maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği” anlaşılmaktadır. Bu durumda, takibin işlemden kaldırıldığı, henüz borçluya (davacı) ödeme emri tebliğ edilemediği gözönüne alındığında mahkemece takibin iptaline ve inkar tazminatına hükmedilemeyeceği dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; mahkemece yapılan keşifte; "merdiven aydınlatmasına ait 348550 abone ve 8171195 seri nolu sayacın mevcut olmadığı, 348540 abone ve 1203415 seri nolu sayacın bulunduğu ve bu sayacın şimdi merdiven aydınlatmasında da kullanıldığının belirlendiği, 5 adet lambanın bu kadar yüksek tüketim meydana getirmesinin mümkün olmadığı, bu durumda sayaç endekslerini okuyan personelin yanlış okuma yaptığı” kanaati bildirilmiş olup, merdiven aydınlatması için başka bir abone nolu sayaç kullanıldığı değerlendirmesi karşısında, davacı hakkında tahakkuk ettirilen, takibe ve davaya konu borcun ve ilgili olduğu aboneliğin, davacının (dosyada mevcut abone borcu görülmesinde, aboneliğin ticarethane- büro-yazıhane şeklinde belirlendiği de dikkate alınarak) hangi aboneliğine dair olduğu konusunda değerlendirme yapılmak üzere yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.