Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3608 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1775 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, iştirak ve yoksulluk nafakasının daha önce mahkemece 225’er TL’ye karar verildiğini, aradan zaman geçtiğini belirterek 500’er TL’ye artırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, nafaka miktarlarının fazla olduğunu, indirilmesi gerektiğini beyan etmiştir.Mahkemece; yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı 225’er TL’den 325’er TL’ye artırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasında daha önce görülen nafaka artırma davasında davacı kadına ve müşterek çocukları Ayşe’ye ayrı ayrı 01.03.2006 dava tarihi itibariyle 225’er TL iştirak ve yoksulluk nafakasına karar verildiği, dosya kapsamına göre kararın 3.Hukuk Dairesinin düzeltilerek onama ilamı ile kadın için hükmedilen 225 TL yoksulluk nafakasının 150 TL’ye indirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.Davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talep edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, önceki dosyada davacı kadın lehine hükmedilen nafaka miktarı 225 TL’den 150 TL’ye indirildiği belirtildiğine göre, mahkemece; söz konusu dosyanın getirtilerek, davacı kadın için hükmedilen en son yoksulluk nafakası miktarına, ekonomik etkenler, tarafların sosyal yaşantısı, davacının ihtiyaç durumu dikkate alınarak, davalının ekonomik durumunu zorlamayacak, ÜFE artış oranları da gözönünde bulundurularak, TMK.nun 4.maddesi gereğince hakkaniyete uygun nafaka miktarına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde fazla nafaka miktarına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.