Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3602 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19406 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : SURUÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2013NUMARASI : 2011/354-2013/119 Taraflar arasında görülen menfi tespip davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; ekili tarlasının bulunduğu bölgeye 2011 yılında yeterli miktarda yağış yağdığını, bu nedenle tarlasını çok az suladığını, buna rağmen davalı elektrik idaresinin aleyhine fahiş bedelli fatura düzenleyip gönderdiğini belirterek; 14.772,80 TL bedelli faturadan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile söz konusu faturanın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; tahakkuk ettirilen borcun ilgili yönetmeliklere uygun hesaplandığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacının davalıya 11.691,98 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tarımsal sulama abonesi olan davacı aleyhine, davalı elektrik idaresince tahakkuk ettirilen tarımsal sulama faturasındaki bedelden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı abonenin sayacının yanık olduğunun tespit edildiği, bunun üzerine davalı elektrik idaresince abonenin trafo gücü üzerinden davaya konu faturanın tahakkuk ettirildiği, davacı abonenin faturaya karşı eldeki menfi tespit davasını açtığı anlaşılmıştır. Mahkemece bilgisine başvurulan elektrik bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda ise, sayaç öncesi ve sonrası tüketim durumuna bakıldığında sayaçla oynadığının görüldüğü belirtilerek, davacının geriye dönük 12 aylık tüketim ortalaması dikkate alınıp, davacının yaptığı 659,80 TL'lik ödeme düşülerek davacının elektrik idaresine 3.080,82 TL borçlu olduğunun rapor edildiği, mahkemece benimsenen bu rapor doğrultusunda hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Davaya konu fatura, davacının sayacının yanık olduğunun tespiti nedeniyle tanzim edilmiştir. Davalı elektrik idaresinin, davacı abonenin kaçak elektrik kullandığına dair bir iddiası bulunmamakla birlikte hükme esas alınan bilirkişi raporunda; "sayaç öncesi ve sonrası tüketim durumuna bakıldığında sayaçla oynandığı görüldüğü" ifade edilmiştir. Buna göre mahkemece öncelikle bu hususun üzerinde durularak sayaçta oynama olup olmadığının belirlenmesi sayaçta oynama varsa Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin kaçak elektrik tüketimine ilişkin 13/a maddesi hükmü gereğince kaçak elektrik kullanımına ilişkin hükümlere göre inceleme yapılması, sayaçta oynama yoksa Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin (EPMHY) “Sayacın tüketim kaydetmemesi" başlıklı 19.maddesi hükmüne göre değerlendirme yapılarak hüküm tesis edilmesi gerekir. Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, üç kişilik uzman bilirkişi heyetinden; davalı elektrik idaresinin davacıdan talep edebileceği elektrik bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin ilgili hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınıp, ardından tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.