MAHKEMESİ : ANAMUR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/12/2013NUMARASI : 2012/704-2013/921Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin, elektrik abonesi olduğunu; davalı tarafından, ölçü devresinin doğru tüketim kaydetmediği gerekçesiyle, 22.10.2001 ila 20.02.2010 tarihleri arasındaki dönem için 64.798,10 TL elektrik enerjisi bedeli tahakkuk ettirildiğini; tahakkukun, haksız ve yönetmeliğe aykırı olduğunu ileri sürerek; müvekkilinin, davalıya 64.798,10 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkili kurum tarafından yapılan tahakkukların doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden; davacının, davalı şirketin elektrik abonesi olduğu; sözleşme ilişkisinin devamı sırasında, davalı şirketçe, ölçü devresindeki (S) fazına ait akım trafo bağlantısının yanlış yapılması nedeniyle 2/3 oranında noksan kayıt yaptığı, sayaçtaki mühürlerin sağlam olması nedeni ile sayaca sonradan bir müdahale yapılmadığının açık olduğu hususlarında; taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Uyuşmazlık; davalı dağıtım şirketinin, sayacının eksik tüketim kayıt etmesinden dolayı hatalı ödeme bildiriminde bulunması nedeniyle; bu olayda kusuru bulunmayan davacı abonenin, tahakkuk ettirilen fatura bedelinden sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasında toplanmaktadır.Öncelikle, davanın yasal dayanağını oluşturan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 44.maddesi ile Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23.maddesinin irdelenmesinde yarar vardır.09.11.1995 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin "Abonenin Kusuru Dışındaki Hususlar" başlıklı 44. maddesinde; "Abonenin kusuru dışında olan hususlara kaçak elektrik işlemi uygulanmaz. Ancak, kaçak ve usulsüz elektrik kullanımı dışında kalan hatalı okuma, hatalı hesaplamalar sonucunda şirket veya müşteri lehine doğan alacaklarda doğru kaydetmiş sayaç değerleri var ise sayaç değerleri, yok ise 41 inci maddeye göre ortalama aylık tüketim hesaplanarak ait olduğu tüketim dönemlerindeki birim fiyatlar dikkate alınmak suretiyle fatura düzenlenir." hükmü yer almaktadır.Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğini yürürlükten kaldırarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinde ise; "Ödeme bildirimine ilişkin hatalar; hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi hususlardır.Hatalı bildirimlere karşı, müşteri tarafından fatura tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde perakende satış şirketine itiraz edilebilir. İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İtiraza konu tüketim bedeli ile müşterinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın yüzde otuzdan fazla olması durumunda müşteri, bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını son ödeme tarihinden önce ödeyebilir. Bu durumda müşteriye 24 üncü madde hükümleri uygulanmaz.İtiraz, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından başvuru tarihini izleyen en geç on iş günü içerisinde incelenerek sonuçlandırılır.İtirazın dağıtım şirketini ilgilendiren hususlarla ilgili olduğunun tespit edilmesi halinde, itiraz geliş tarihinden itibaren perakende satış lisansı sahibi tarafından iki iş günü içerisinde dağıtım şirketine iletilir. Dağıtım şirketi itirazın kendisine ulaştığı tarihten itibaren on iş günü içerisinde inceleme sonuçlarını perakende satış şirketine bildirir. İnceleme sonuçları perakende satış şirketi tarafından en geç üç iş günü içerisinde müşteriye yazılı olarak bildirilir. İnceleme sonucuna göre; itirazın haklı bulunmaması halinde, itiraza konu tüketim bedelinin eksik tahsil edilen kısmı, müşteriden tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir.Somut olaya gelince; davalı kurum tarafından, 22.10.2001 ila 20.02.2010 tarihleri arasındaki dönemlere ilişkin olarak elektrik bedeli tahakkukları yapılmıştır. Mahkemece, davalı tarafından talep edilen bedellerinin hesaplanması için bilgisine başvurulan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda; tahakkuk tarihleri dikkate alınarak, 01.03.2003 tarihinden önceki tahakkuklar için Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümlerine; bu tarihten sonraki tahakkuklar için ise, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre, ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekirken; sadece, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınmıştır. Davacının sorumlu tutulabileceği elektrik bedelinin tahakkuk tarihleri dikkate alınarak, 01.03.2003 tarihinden önceki tahakkuklar için Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümlerine, bu tarihten sonraki tahakkuklar için ise; Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre ayrı ayrı hesaplanması gerekir. Ayrıca, davalı şirketin endeks okumalarında, abonenin ölçü devresinin doğru tüketim kaydetmediği halde, eksik tahakkuk yapılması nedeniyle davaya konu uyuşmazlığın doğduğu dosyadaki belgelerle sabittir. Eksik tüketim faturalandırılmasında, davalı tarafından yapılması gereken kontrol ve testlerin ilk devreye alma sırasında ve daha sonraki sürede yapılmaması; yapılmış ise, eksik veya hatalı yapılması yada sayaç okumalarında fark edilmemesi gibi sebeplerden dolayı (davacı ile birlikte) davalının da kusurlu olduğu; dolayısıyla, BK'nun 98/2. maddesi delaletiyle sözleşme ilişkilerine de uygulanması gereken BK'nun 44. maddesi uyarınca-( 6098 sayılı TBK.nun 114/2 maddesi delaletiyle 52.maddesi ) davacı ile birlikte davalının da müterafik kusurlu olduğu açıktır. (HGK'nun 22/05/2012 günlü ve 2002/19-340 E.-2002/420 K., 13. Hukuk Dairesinin 19/01/2004 günlü ve 2003/321 E.- 2003/72 K. sayılı ilamlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir ).Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi; bilirkişi heyetinden, davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği elektrik bedelinin, tahakkuk tarihleri dikkate alınarak 01.03.2003 tarihinden önceki tahakkuklar için Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümlerine, bu tarihten sonraki tahakkuklar için ise Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre ayrı ayrı hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının belirlenmesi; belirlenecek tüketim bedelinden, davalının müterafik kusuru nedeniyle indirim yapılması suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.