Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3557 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16956 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; davalı eşin 22 yıl önce ortak haneden ayrıldığını, müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, gayri resmi eş ve çocuğuyla yaşadığını belirterek; aylık 700,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; ayrılık süresince davacı ve müşterek çocuklara maddi olarak destek olduğunu, talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile, davacı lehine aylık 700 TL tedbir nafakasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş, Dairemizin 29/01/2015 tarih, 2014/9319 Esas ve 2015/1707 Karar sayılı ilamı ile, "... davalı kocanın tespit edilen gelir ile orantılı olacak şekilde ödemede zorlamayarak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yüksek miktarda nafaka takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle ..." mahkeme kararı bozulmuş, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesinden sonra, mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı lehine aylık 200TL tedbir nafakasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 197/2. maddesi gereğince, ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği, eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre, evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır.Somut olayda; bozma ilamı ile davacı tarafın ayrı yaşamda haklı olduğu kabul edilmiş, davalının aylık 1.149,62 TL emekli maaşı olduğu, kira gideri bulunduğu da değerlendirilerek mahkemece davacı lehine hükmedilen aylık 700 TL nafakanın yüksek olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda daha az miktar nafaka tayini yoluna gidilmişse de, hükmedilen nafaka miktarı hakkaniyete uygun bulunmamıştır. Zira, nafaka takdir edilirken, (nafaka alacaklısı) davacının ihtiyaçları ile, davalının (nafaka yükümlüsünün) gelirleri arasında bir denge kurulmalı; davalıyı nafaka ödemede zorlamayacak, ancak davacının da geçimini sağlayacak bir miktarın nafaka olarak takdiri gerekir. Mahkemece hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakası miktarı nafakanın niteliği de gözetildiğinde davalının geliri ile orantılı olmayacak şekilde çok düşük olup, hakkaniyetli değildir. Daha uygun bir nafakaya hükmedilmek üzere, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.