Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3524 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10421 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/04/2010NUMARASI : 2009/559-2010/539Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davalı aleyhine kaçak su kullanımdan dolayı Gaziantep 2.İcra Müdürlüğünün 2008/ 2987 takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini beyan ederek, davalının itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, 05/05/2009 havale tarihli cevap dilekçesinde 10/11/2001 tarihinde satın aldığı evin iki sayacının bulunduğunu, ancak satın aldığı kişi tarafından birinin kapatıldığının söylendiğini, davacı kuruma bir su sayacından dolayı borçlu olduğunu, kaçak su kullanmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olaya gelince; 21.06.2007 tarih, 018589 sayılı tutanakda "...sayacın içi dönük, tepe mührü yok, sayaçta anahtar izi olduğu ve sayacın boyalı..." olduğu belirlenmiştir.Davacı elemanlarınca tutulan kaçak su tutanağı ile taşınmazda, kaçak su kullanıldığı saptanmış ve buna göre dava konusu borç tahakkuk ettirilmiştir. Kaçak su tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerden olup, aksi de ispat edilemediğine göre, mahkemece davacının kaçak su kullandığının kabulü gerekir.Hal böyle olunca, öncelikle mahkemece davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilerek, daha sonra tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Gaski Tarifeler Yönetmeliği ve bu yönetmelik hükümleri gereği yayınlanan usül ve esaslara göre davacının talep edebileceği kaçak su tutarının başka bir uzman bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yasal düzenlemelere aykırı olarak düzenlenmiş yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.