MAHKEMESİ : BURSA 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 08/05/2014NUMARASI : 2014/234-2014/391Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; davalı ile Bursa Aile mahkemesinde boşandığını, boşanma kararı ile ortak çocukların velayetinin kendisine verildiğini, çocuklar için aylık 200'er TL nafaka takdir edildiğini, çocukların öğrenci olduğunu, ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek iştirak nafakalarının aylık 700'er TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı beyanında; özel bir şirkette yönetici olarak çalıştığını, aylık 2.100 TL maaş aldığını, kira ödediğini, talep edilen nafakanın yüksek olduğunu, nafakaların enflasyon oranında arttırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır. Bu aşamalar:a)Dilekçelerin karşılıklı verilmesi,b)Ön inceleme,c)Tahkikat,d)Sözlü yargılama,e)Hüküm,olmak üzere beş aşamadan oluşmaktadır.Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Dördüncü Bölüm’ünde düzenlenen ön inceleme aşamasının amacı, tahkikat aşamasına geçmeden önce gerekli hazırlıkların yapılması, bu suretle gerek mahkeme gerekse de tarafların davaya tam bir hakimiyet ile davanın uzamasına sebep olacak nedenlerden arınmış olarak tahkikat aşamasına geçmesini sağlamaktır (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, Medeni Usul Hukuku, s.375-376; Ermenek, İbrahim: “Hukuk Muhakemeleri Kanununa Göre Ön inceleme”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 2, S. 1, Y. 2011, s. 145-146).Konuyla ilgili düzenlemelere göz atıldığında, 6100 sayılı HMK’nun 137.maddesinde, ön incelemenin kapsamı; 138.maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar; 139.maddesinde ön inceleme duruşmasına davet ve 140.maddesinde yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşması düzenlenmiştir.Ön inceleme aşamasında yapılacak işlemlere bakıldığında; ön incelemenin efektif bir tahkikatın ön şartı olarak kabul edildiği söylenebilir (Ermenek, s. 146). Nitekim, HMK m,137/2’de “ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği” düzenlenmiştir. Bu düzenleme emredici nitelikte bir düzenlemedir. Gereksiz duruşmalara ilişkin uygulamadaki eski alışkanlıkların devam etmesinin kesin olarak önüne geçilmesi amacıyla Kanun koyucu, ön inceleme aşaması tamamlanmadan ve bu aşamada alınması gereken kararlar alınmadan tahkikat aşamasına geçilmesini ve tahkikat için duruşma günü belirlenmesini kesin bir ifade ile yasaklamıştır (Pekcanıtez/ Atalay/Özekes, s.375-376).Bu açıklamalar nazara alındığında; somut olayda dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra, öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenerek bu konular olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi; dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, 6100 sayılı HMK 137 ve 140.maddelerine göre ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra, tahkikat duruşmasına geçilmesi gerekir.O halde mahkemece yapılacak iş yukarıda belirtilen esaslar ışığında ön inceleme duruşması için bir gün belirleyerek tarafları davet etmek ardından duruşmada HMK 140. ve devamı maddelerini uygulayarak yargılamayı bitirmek olmalıdır.Ayrıca tarafların tanık dinletme talepleri de göz önünde bulundurularak eksiksiz tüm delilleri toplanmalı buna göre bir hüküm kurulmalıdır. Tüm bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şeklide karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.