Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3510 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2116 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tedbir nafkası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının evi terk ettiğini, davacının hasta olduğunu, çalışamadığını belirterek 800 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; evi terk etmediğini, İzmir pahalı olduğundan Kula’nın köyüne gittiğini, orada yaşamak istediğini, eşinin kendisi ile gelmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece 500 TL tedbir nafakası takdir edilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK. 186/3.maddesi uyarınca eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvalıkları ile katılırlar. Yasanın 195.maddesine göre de; evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri ortak hayat sebebi ile kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Bu durumda, hâkim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya ilişkin önlemi alır.Somut olayda davacının ev hanımı olduğu, ailesinin yardım ile geçindiği, kızı ile birlikte kalıp kira ödediği, belinden rahatsız olduğu, davalının ise emekli olup, 800 TL geliri olduğu, kira ödediği, aracı bulunduğu, kredi taksiti ödediği, kira gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmeyen ve birlikte yaşamdan kaçınan kişi davalı olduğundan davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu açıktır.Mahkemece tarafların gelirleri ile orantılı ve birlikte yaşadıkları geçim şartlarını sağlayacak uygun bir miktar tedbir nafakası takdir edilmesi gerekir iken; TMK 4.maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesine uymayan ve davalının ödeme gücünü aşacak şekilde yüksek tedbir nafakası takdir edilmesi doğru bulunmamış; bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.