Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3509 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2123 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen iştirak nafasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; ekonomik koşullar ağırlaştığından 260 TL iştirak nafakasının 350 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir.Davalı; 260 TL nafakanın 350 TL'ye çıkarılması talebinin hakkaniyet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iştirak nafakasının 200 TL'den 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1).Somut olayda davacının işçi olduğu, 850 TL geliri olduğu, babasının evinde kaldığı, davalının imam olduğu, 2.000 TL geliri olduğu, lojmanda kaldığı, aracı olduğu, eşi ve 2 çocuğu ile yaşadığı anlaşılmaktadır. Dosyada yeralan bilgilerden boşanma kararı ile ortak çocuk Fatih lehine; 200 TL iştirak nafakası takdir edildiği anlaşılmaktadır; tarafların çelişkisiz beyanlarından da bu nafakanın en son 260 TL olarak ödendiği; davacının bu rakamın 350 TL yükseltilmesini talep ettiği açıktır. Mahkemece iştirak nafakasının 200 TL'den 250 TL'ye yükseltilmesi bu nedenlerle yanılgılı olup isabetli bulunmamıştır. Bu durumda, mahkemece ortak çocuğun ihtiyaçlarında meydana gelen artış ve tarafların ekonomik sosyal durumları ve halen ödenen nafaka miktarı nazara alınarak TMK. 4.maddesi gereğince nafakanın hakkaniyete uygun bir miktarda artırılması gerekir iken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş; bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.