Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3467 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19125 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : HAYRABOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/04/2013NUMARASI : 2012/149-2013/150 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, davalının elektrik abonesi olduğunu, davalı tarafından aboneliğin .. sanayi tarifesi olmasına rağmen s.. O.. sanayi tarifesi olarak tahakkuk ettirildiğinden bahisle tarife farkı altında toplam 73.225,79 TL tahakkuk yapıldığını, talebin haksız olduğunu öne sürerek, davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Hâkim, bilirkişi raporunu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Somut olaya gelince; mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, dava konusu tahakkuklara ilişkin olarak denetime elverişli şekilde hesaplama yapılmamış, sadece davalı kurumun tahakkukunun doğru olduğu vurgulanmış, mahkemece bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Dava konusu olan tahakkuklar esas alınarak bilirkişi tarafından denetime elverişli bir şekilde hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu yetersiz olup, denetime elverişli değildir. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, davalının davacı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.