Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3464 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19007 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 04/06/2013NUMARASI : 2012/690-2013/575 Taraflar arasında görülen menfi tespit ve istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı taraf, davalı tarafından kaçak elektrik tutanağı düzenlenerek kaçak elektrik bedeli tahakkuk ve tahsil edildiğini, kaçak elektrik kullanmadıklarını öne sürerek, davalıya borçlu olmadıklarının tespit ile ödediği bedelin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının kaçak elektrik kullandığının davalı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. 1086 Sayılı HUMK 295/1 maddesinde, mahkeme ilamlariyle katibiadillerce re'sen tanzim olunan senetlerin sahteliği ve salahiyattar memurların salahiyetleri dahilinde usulüne tevfikan tanzim veya tasdik ettikleri vesikaların hilafı ispat olununcaya kadar delili kati teşkil edeceği açıklanmıştır. 6100 Sayılı HMK 204/2.maddesinde ise, yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgelerin, aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılacağı açıklanmıştır. Somut olaya gelince, davalı elemanlarınca yapılan kontroller sırasında, davacıların sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullandıkları saptanarak kaçak elektrik tutanağı düzenlenmiştir. Sayaç inceleme raporunda da, sayaç camı aralanarak diske müdahale edildiği, bu haliyle kaçak işlemi yapılmasının uygun olduğu vurgulanmıştır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise, tutanağın haksız olarak düzenlendiği açıklanmış, mahkemece bu rapor benimsenerek hükme esas alınmıştır. Dosya içerisinde bulunan kaçak elektrik tutanağında, davacı tarafın kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Kaçak tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Davacı taraf, tutanağın aksini ispat edememiştir. Tutanak içeriği ile davacıların kaçak elektrik kullandığı kesin bir biçimde saptandığından, davacıların kaçak elektrik kullanılmadığı yönündeki beyanına itibar edilemez. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, tutanağının düzenlendiği tarifte yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.