Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3457 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2044 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, ayrı yaşamada haklılık iddiasına dayalı olarak davacı için aylık 300,00 TL, müşterek çocuk için 200,00 TL olmak üzere aylık toplam 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmolunması için davacının ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlaması gerekir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 30.01.2008 tarihinde evlendikleri; davalı kocanın 04.10.2011 tarihinde davacı kadın aleyhine boşanma davası açtığı; 30.04.2012 tarihli karar ile boşanma davasının reddedildiği; hükmün 13.06.2012 tarihinde kesinleştiği; tarafların 2,5 senedir ayrı yaşadıkları, boşanma davasının reddinden sonra tarafların bir daha biraraya gelmedikleri, müşterek çocuğun davacı yanında kaldığı, eldeki nafaka davasının 22.08.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı ayrı yaşamda haklı olduğundan mahkemece, davacı ve davacının bakmakta olduğu 07.10.2007 doğumlu müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak; Türk Medeni Kanunu'nda eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacakları hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" ile müşterek yaşam sırasında davalının eşine sağlamış olduğu yaşama düzeyi dikkate alınmalıdır.Somut olayda yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında; davalının fabrikada 700,00 TL maaş ile çalıştığı; aylık 300,00 TL kira ödediği, davacının ev hanımı olup gelirinin bulunmadığı anlaşılmıştır.O halde, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, davalının gelir düzeyi ile birlikte yaşarken davalının eşine sağlamış olduğu yaşama standardı nazara alınarak; davacının geçimi için gerekli, davalının geliri ile de orantılı olacak şekilde, TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek daha uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, aylık 700,00 TL geliri bulunan davalının aylık toplam 500,00 TL nafaka ödemesine karar verilmek suretiyle, davalının geliri ile mütenasip olmayacak şekilde fazla nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.