Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3453 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2542 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların 13.04.2010 tarihli karar ile boşandıklarını, müşterek 2 çocuğunun velayetinin babaya verildiğini; davacı babanın çocukların tüm ihtiyaçlarını tek başına karşılamaya çalıştığını, davalı annenin ise çocukları için bir katkıda bulunmadığını ileri sürerek; velayetleri davacı babada bulunan müşterek 2 çocuk için ayrı ayrı 250,00 TL'den aylık toplam 500,00 TL iştirak nafakasının davalı anneden tahsiline karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.Davalı, gelirinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, herhangi bir işte çalışmayan, geliri olmayan sadece aylık 250,00 TL yetim aylığı alan kadının nafaka ödemeye zorlanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; iştirak nafakası talebine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.( TMK. nun 329/1. maddesi )Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. ( TMK. nun 330/1. maddesi ) Somut olayda yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında; davalı annenin lise mezunu olduğu, çalışmadığı, aylık 250,00 TL yetim aylığı aldığı, annesi ve kız kardeşi ile birlikte yaşadığı, annesinin yıkama ve ütü salonunu işlettiği; davacının ise İstanbul'da yaşadığı, ailesinin yardımı ile geçindiği anlaşılmıştır.Tanık olarak dinlenen tarafların müşterek çocuğu Metehan; davalı annesinin 4 yıldır maddi olarak kendilerine yardımcı olmadığını, annesine ait kuru temizleme dükkanında ve beraber kaldığı kişinin lokantasında çalıştığını, babasının ise bir aydır çalışmadığını, işsiz olduğunu ifade etmiştir.O halde mahkemece; tanık olarak dinlenen müşterek çocuğun beyanları da gözönüne alınarak davalının ekonomik durumu etraflıca araştırılıp; çocukların ihtiyaçları ile davalının sosyal ve ekonomik durumu karşılaştırılmak suretiyle hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile talebin reddedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.