MAHKEMESİ : ADANA 8. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 13/05/2014NUMARASI : 2014/134-2014/373Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; tarafların evli olduğunu, davalı kocanın sık sık alkol alıp eve geç saatlerde geldiği, bazı günler ise hiç gelmediğini, davacı eşine ve çocuklara maddi destekte bulunmadığını, müvekkilinin vasisi olduğu babaannesine bakması nedeniyle onun maaşını kullanarak evin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını, ancak bunun yeterli olmadığını savunarak, davalıdan kendisi ve müşterek çocuklar için ayrı ayrı 500'er TL tedbir nafakasının tahsilinin talep ve dava etmiştir.Davalı duruşmada verdiği beyanda; evden uzaklaştırıldığını, ilk eşine maaşından aylık 830 TL icraen kesildiğini, her ay 1.200 TL ihtiyaç kredisi ödediğini, maaşının 2.200 TL olup, elinde bir şey kalmadığını, davacının da TOKİ'deki evi kiraya verdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren müşterek çocuk Sıla yararına aylık 150 TL, Feride Sude yararına aylık 125 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline, ziyade talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;4721 sayılı TMK'nun 186/3.maddesinde; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında katılacağı ifade edilmiş, 197/2.maddesinde de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır, denilmiştir.Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (koca) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.186/son) davacı (kadının) belirli bir gelirinin bulunması, hatta gelirinin davacı kocadan fazla bile olması, davalı kocaya ortak giderlere (elektrik, su, telefon, yakıt, kira parası vs.) katılma yükümlülüğünden tamamen kurtarmaz. Kadının gelirinin bulunması nafaka takdirine engel değildir. Kaldı ki, somut olayda davacı kadın vasisi olduğu babaannesine baktığından mütevellit babaannesine ait maaşı almakta, kendisine ait kişisel düzenli bir geliri bulunmamaktadır.O halde, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, özellikle nafaka yükümlüsünün (davalının) tespit edilen gelir durumu nazara alınarak, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktar nafaka kararı verilmesi gerekirken, davanın davacı kadın yönünden reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.