Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3405 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19080 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12.AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 18/10/2012NUMARASI : 2012/692-2012/739 Taraflar arasında görülen kişisel eşyanın iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamı sırasında davalının davacıyı geceyarısı döverek sokağa attığını, davacının çeyiz ve ziynet eşyalarını davalının evinde bırakarak babasının evine sığınmak zorunda kaldığını, müşterek haneye bir daha dönmediğini, kişisel eşyalarını alamadığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde karar tarihi itibariyle bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; davacının müşterek konuttan ayrılırken tüm ziynet ve diğer eşyalarını beraberinde götürdüğünü, eşyalardan sadece yatak odası takımının müşterek konutta kaldığını ancak yatak odası takımının tasitlerinin davalı tarafından ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 23.06.2011 tarih ve 2008/362 E.-2011/593 K. say??lı karar ile, davanın kısmen kabulü ile 1 adet takı seti, 17 adet takı bileziği, 17 adet çeyrek altın, 1 tam altın, 2 yüzük, 1 adet bulaşık makinesi, 1 adet yatak odası takımının aynen iadesine olmadığı takdirde bedeli olan 5.571 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, verilen hükmün taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 12.03.2012 tarih ve 2012/334 E.-3869 K. sayılı ilamı ile; "...Olayda, davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyalarının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını daha önce götürme fırsatı elde edemediğini, dinlettiği tanık beyanlarıyla kanıtlayamamıştır. Bununla birlikte davacı, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmış olduğundan davacıya iddiası doğrultusunda ziynetlerin elinden alındığı, götürülmesine engel olunduğu, davalı tarafta kaldığı konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan HUMK’nun 388.maddesi gereğince hüküm fıkrasının açık ve infazda tereddüt yaratmayacak biçimde oluşturulması gerekmektedir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilirken hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ev ve çeyiz eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi de doğru olmadığı..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, yukarıda anılan bozma ilamına uyularak, ziynet eşyaları alacağı ile ilgili davanın ispatlanamadığından reddine, bir adet bulaşık makinesi, bir adet yatak odası takımının aynen iadesine, olmadığı takdirde bulaşık makinesinin bedeli olan 350 TL ve yatak odası takımının bedeli olan 600 TL olmak üzere toplam 950 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece her ne kadar Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 12.03.2012 tarih ve 2012/334 E.- 3689 K. sayılı ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, ziynet eşyalarına ilişkin olarak bozma ilamında belirtildiği üzere davacıya iddiası doğrultusunda davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılmamıştır. Şu durumda, mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma ilamının gereğinin yerine getirildiğini söylemek mümkün değildir. Hal böyle olunca; mahkemece, yukarıda anılan ve uyulan bozma ilamı gereğinin yerine getirilmemiş olduğu anlaşıldığından, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.