MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili, dava dilekçesinde; müvekkilleri davacıların davalıdan, ... plaka sayılı aracı şifai olarak yapılan satış sözleşmesi ile 6.000 TL bedel karşılığında satın aldıklarını, dava konusu aracın davacı ... adına alınmış olmasına karşın pazarlık görüşmelerinin diğer davacı ... tarafından yapıldığını, dava konusu aracın dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı olması sebebi ile aracın satışını yapan davalı tarafından davacı ...'ye, hiçbir borcunun olmadığı ve aracın devrinin yapılacağı konusunda yazılı belge verildiğini, müvekkilleri davacıların bir süre sonra daha iyi durumda olan bir araç bulduklarını ve dava dışı ... isimli kişiden 12.000 TL bedel karşılığında bu aracı satın aldıklarını, satış bedelinin 6.000 TL'sini peşin ödediklerini, kalan 6.000 TL bedel için ise davalıdan aldıkları ... plaka sayılı aracı bu kişiye teslim ettiklerini, ancak bir süre sonra davalıdan alınan aracın motor numarası ile ruhsattaki numarasının farklı olduğunun ortaya çıkması üzerine dava dışı ...'ın davacı ...'e karşı alacak davası açarak bu davayı kazandığını ve dava sonucunda dava dışı ...'a 8.231,29 TL ödemek zorunda kaldıklarını belirterek, uğradıkları zararın karşılığı olmak üzere 8.231,29 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında ise; kendisinin kimseye araç satmadığını, sadece araç satımında aracılık ettiğini, davanın reddini istediğini belirtmiştir.Mahkemece; tüm dosya kapsamı itibari ile davalının araç alımına satımına aracılık ettiği, esas satıcının yani ruhsat sahibinin ceza evinde olduğu, davalının bu işten bir kazanç elde etmediği, zenginleşen kişinin araç maliki olan kişi olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, geçersiz (harici) sözleşme gereğince ödenen araç bedelin tahsili istemine ilişkindir.Araç satış işleminin geçerli olabilmesi için 2918 sayılı KTK'nın 20/e maddesi gereğince noter satışı ile aracın devrinin davacıya verilmesi gerekmektedir. Geçersiz sözleşme nedeniyle TBK.'nun 77-82.(BK'nun 61-66.) maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür.Somut olayda; dava dışı üçüncü kişinin maliki olduğu aracın davacı ...'ye satıldığı ve aracın davacı ...'ye teslim edildiği, yapılan bu alışveriş sonrası düzenlenen ve davalı tarafça imzası inkar edilmeyen yazılı belge ile aracın satış işlemlerinin davalı tarafa ait olduğu, davacı ...'nin davalıya bu satış sebebi ile hiçbir borcu bulunmadığı, aracın borcunun tamamen ödendiği ve aracın satışının (devrinin) davacı ...'ye verileceği belirtilmiştir.TMK'nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.Buna göre, davalının kimseye araç satmadığı ve yalnızca dava konusu aracın alım satımına aracılık ettiği yönündeki iddiasına karşılık davacı tarafın, davalı ile arasındaki araç alım satım ilişkisini, araç bedelinin tamamının ödediğini ve bu satış sebebi ile davalıya hiçbir borcu olmadığı yönündeki iddiasını, dosyada mevcut ve davalı tarafça imzası inkar edilmeyen yazılı belge ile kanıtladığı anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, her ne kadar davacı tarafça, dava dışı üçüncü kişiye ödemek zorunda kaldığı bedelin iadesi talep edilmiş ise de, harici araç satışı nedeni ile sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tarafların bu alım satım ilişkisinde kendilerinin aldıklarını iade ile yükümlü oldukları gözönüne alınarak, dosyada mevcut davalı tarafça imzası inkar edilmeyen belge (yazılı) içeriğine göre davacı ... tarafından davalıya ödendiği anlaşılan dava konusu ... plakalı aracın satış bedelinin, davacıya (dava konusu araç alım satım ilişkisini gerçekleştirdiği anlaşılan davacı ...'ye) iadesine karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan hususlar gözardı edilerek, davanın tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.