MAHKEMESİ : ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/07/2014NUMARASI : 2013/115-2014/370Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, taraf vekillerince duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 03.03.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz edenlerden davalı asil N.. A.. geldi. Davacı vekili Av. N.. B.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davacının, birikimlerini yatırdığı şahsi Euro hesabına, daha sonra (o tarihte evli olduğu) davalıyı da ortak ettiğini ve hesabın müşterek vadeli hesap yapıldığını; davalının, para çekme yetkisini kullanarak çeşitli tarihlerde ve tutarlarda toplam 156.318 Euro parayı kötüniyetli ve davacının haberi olmadan çektiğini belirterek (davada ve birleşen davada); hesaptaki paranın ½ tutarının ödenmesi için başlatılan icra takiplerine davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında; talebin zamanaşımına uğradığını, müşterek hesaptaki paranın boşanma öncesinde davalıya bırakıldığını, evlilik birliği içerisinde muhtelif hak ve alacakları mutabakata vararak birbirlerine bıraktıklarını; birikmiş nafaka borcunun tahsili talep edilince, davacının kötüniyetli olarak istemde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; tarafların müşterek hesaplarında 156.358.54 Euro bulunduğu, bu paranın müşterek hesap olması nedeniyle ve tamamının davalı tarafından çekilmiş olması karşısında davalının ½ oranında sorumluluğunun bulunduğu ve bunun 78.179.27 Euro'ya karşılık geldiğini; davalı tarafından, davacıya ödenmediği gerekçe gösterilerek; davanın ve birleşen davanın kısmen kabulu ile, davacı lehine %20 icra inka tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Hükmü taraf vekilleri temyiz etmektedirler.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağdaki bentler dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.Somut olayda; tarafların evli oldukları dönemde müşterek Euro hesaplarının bulunduğu, hesaptan para çekmeye ve yatırmaya her iki tarafın da yetkilerinin ve rızalarının olduğu, vadeli müşterek hesaptan boşanma tarihi 27.12.2012'ye kadar 25.000 Euro, 27.12.2012 tarihinden sonra ise 131.358.54 Euro'nun davalı tarafından çekildiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.Taraflar, 27.12.2012 tarihli protokolün, mahkemece, tasdiki ile ve aynı tarihte kesinleşen kararla boşanmışlardır. Protokole göre; "tarafların müşterek çocuklarının velayetinin davalıya verileceği, hafta sonları anne ile kişisel ilişki kurulacağı, T.. A.. 'ın, N.. A..'a 2500 Euro'yu özel hava yollarında kaptanlık yaptığı sürece ödeyeceği, özel hava yollarında uçmadığı zaman aylık nafakanın 500 TL olacağı, tarafların başkaca bir maddi ve manevi tazminat talebi bulunmadığı" kararlaştırılmıştır.Bu durum karşısında; yukarda açıklanan protokol içeriğine göre, tarafların aralarında anlaştıklarının ve protokol tarihinden önce davalı tarafından müşterek hesaptan çekilen 25.000 Euro'nun, protokol kapsamında değerlendirilmesi ve bu bedele ilişkin talepte bulunulmayacağı gözönüne alınması suretiyle; davalının sorumluluğunun, protokol tarihinden sonra müşterek hesaptan çektiği 131.358.54 Euronun 1/2 si ile sınırlı olduğu kabul edilerek hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve protokol hükümleri gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru gösterilmemiştir. Bundan ayrı olarak; takibe konu alacağın varlığı ve miktarı yapılama sonucu toplanan deliller ile bilirkişi raporu alınarak yapılan hesaplamalar sonucu saptanmış olmakla; alacak likit kabul edilemeyeceğinden, İcra İflas Kanununun 67. maddesi uyarınca davacı lehine icra inka tazminatına hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.