Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3376 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16274 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : OSMANİYE AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 30/01/2014NUMARASI : 2013/804-2014/90Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde, tarafların evli olduklarını, davalının ilk eşinden olan çocuklarının davacıyı istemediğini, ona kötü davrandıklarını, hakaret ettiklerini, davalının da bu duruma kayıtsız kaldığını, kendisinin de davacıyı istemediğini söylediğini, bunun üzerine de davacının babasının evine gitmek zorunda kaldığını beyan ederek 650 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında; davacının ikinci eşi olduğunu, ilk evliliğinden olan çocuklarının anneleri öldüğü için yanında olduklarını, davacının çocukları istemediğini, bu nedenle babasının evine gittiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, aylık 200 TL tedbir nafakasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, dava, ayrı yaşamda haklılık olgusuna dayalı olarak açılmış tedbir nafakası istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesinde; ayrı yaşamada haklı olan eşin diğer eşten tedbir nafakası isteyebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 186/3.maddesinde de; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıklarıyla katılacakları hükme bağlanmıştır.Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Zira; evlilik birliğinin korunması ve devamını sağlamak için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gerekli bazı ortak giderler mevcuttur. Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır. Diğer taraftan hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir. Dosyanın incelenmesinden; davacının ev hanımı, davalının ise maden aramada işçi olup, aylık 3.000 TL gelirinin bulunduğu anlaşılmıştır.Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşullarına göre, takdir edilen nafaka yeterli görülmemiştir. Öyle ise mahkemece, bu ilkeler gözetilerek TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi gereğince davacı lehine, daha yüksek oranda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.