Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3357 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1445 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 3.040,20 TL alacak için yapılan takibe vaki itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalının da evinin bulunduğu sitenin tüm zorunlu ve elzem giderlerini yerine getirdiğini, davalının kooperatif üyesi olmasa da yapılan hizmetlerden yararlandığını, davalının kendisine düşen katılım payını ödemediğini, davalı hakkında ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/1603 E.sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiği belirtilerek, takibe vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/1603 sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı tarafın davalıya karşı 2.195 TL asıl alacak ve 845,20 TL asıl alacağa işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.040,20 TL alacak üzerinden takip yapıldığı görülmektedir. İcra takibinden önce söz konusu alacak için davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir belge bulunmamaktadır. 818 sayılı BK'nun 101.maddesinde "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117.maddesinde bu hüküm ''Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer'' şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir. Somut olayda, alacaklı takip tarihinden evvel davalı borçluyu, temerrüde düşürecek bir ihtarda bulunmamıştır. Bu nedenle asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekmektedir.Mahkeme kararında yukarıda belirtilen husus dikkate alınmadan, takip tarihine kadar işlemiş olan faiz hususunda da itirazın iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.