Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3338 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18454 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 27/06/2013NUMARASI : 2009/471-2013/358 Taraflar arasında görülen menfi tespit-muarazanın giderilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı şirket 13.03.2009 tarihli dilekçesinde; Bakırköy, Haydarpaşa’da işlettiği marketi, mülk sahibinden 01.11.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını ve 15.12.2009 tarihinde de fiilen işletmeye başladığını; marketin yerinde öncesinde bir başka şirketin faaliyet gösterdiğini, bu nedenle, elektrik aboneliği için davalıya başvurduğunda, eski işletenin elektrik borcunun ödenmesi halinde elektrik abonesi yapılabileceğinin söylendiğini; bu durumun, haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; davacı şirketin kiracı olarak işlettiği işyerinin, önceki abonesinin elektrik borcundan borçlu olmadığının tespiti ile, davalı kurumun abonelik hususunda çıkardığı muarazanın giderilmesine ve davalı kurumun şirketleri ile abonelik sözleşmesi yapmasının sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; asıl kusurlu olan basiretli tacir gibi davranmayan davacı tarafın olduğunu; 01.11.2008 kira başlangıç tarihinden itibaren abonesiz olarak kaçak elektrik kullandığını ve çıkan faturaları da ödemediğini savunup; davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile; davacının, davalıya 01.11.2008 tarihinden öncesine dair, elektrik borcu bulunmadığının tespitine; davacının, davalıya 01.11.2008-20.07.2011 tarihleri arasında 58.293,24 TL elektrik borcunun bulunduğunun tespitine; davacının, davalıya kaçak elektrik ve cezalı fatura borcu bulunmadığına yönelik talebi ve diğer taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı şirketin, 01.11.2008 tarihi ile 20.07.2011 (market fiilen kapandı) tarihleri arasında davalı kuruma ödemesi gereken tüketim bedelinin toplam değerinin 63.892,24 TL (KDV dahil) olarak tespit edildiğini ve bu miktardan (davacı şirketin anılan süreçte ödediği 5.500,20 TL (KDV dahil)’lik faturanın düşülmesi gerektiği belirtilmiş; mahkemece de, bu miktarlar gözetilerek hüküm kurulmuştur. Oysa, her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Davacı şirket, dilekçesinde; kiracı olarak işlettiği işyerinin, önceki abonesinin elektrik borcundan borçlu olmadığının tespiti ile, davalı kurumun abonelik hususunda çıkardığı muarazanın giderilmesine ve davalı kurumun şirketleri ile abonelik sözleşmesi yapmasının sağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK.nun 26.maddesine (HUMK.nun 74.maddesine) göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Mahkemece; davacının, dava açma tarihine kadar olan borcu yönünden, bir inceleme ve araştırma yapılması ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava tarihi itibariyle giderilmesi hususunda bir karar oluşturulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, talep aşılmak suretiyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.