Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3323 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18864 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : DOĞUBAYAZIT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2013NUMARASI : 2013/139-2013/242 Taraflar arasında görülen ziynet eşyalarının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde,müvekkili olan davacıya 340 gr altın ile 10 adet büyük (tam) altının düğün hediyesi olarak takıldığını, davalının bu altınları paraya çevirerek kendisine araba aldığını, daha sonra arabayı sattığını, arabanın satışından elde etmiş olduğu parayı müvekkiline vermediğini, müvekkilinin ortak konutu terk ettiğinden dolayı kendi parası ile almış olduğu 6 burma bilezik, 2 künye, saat ve küpelerini evinde bıraktığı, talep etmesine rağmen davalının bunları geri vermediğini, bu zinnet eşyalarının değerinin 9.000,00 TL olduğunu ve davalının ortak konutlarında bulunan eşyaları memleketine götürerek evi boşalttığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 8.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsili ile yagılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı savunmasında, davacının iddialarının soyut iddialar olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, düğünde takılan ziynet eşyaları ile, ev eşyalarının davalıdan tahsili talebinden ibarettir. Yargılama sırasında dinlenilen tüm taraf tanıkları, dava konusu altınların kimde kaldığına ilişkin bilgilerinin bulunmadığını,davalının evdeki eşyaları götürdüğünü beyan etmişlerdir. MK. m. 6 gereğince "Herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Davada, ispat yükü kendisine düşen davacı taraf, dinlettiği tanık beyanları ile iddiasını kanıtlayabilmiş değildir. Bununla birlikte davacı, dava dilekçesinde “ve yasal delil” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan davacıya, davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.