Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3304 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19031 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 1.AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 08/07/2013NUMARASI : 2013/170-2013/531 Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında görülen boşanma davasında hükmedilen 150 TL yoksulluk nafakasının 350 TL'ye çıkartılması, müşterek çocuklar için hükmedilen 100'er TL iştirak nafakasının B. E. için 800 TL, R.. T. için 350 TL artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın her iki talep yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler." hükmü yer almaktadır. Aynı kanunun 364.maddesinde ise; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." düzenlemesine yer verilmiştir. Yine aynı Kanunun 365/2. maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." denilmektedir. Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden davacı annenin geçici işte asgari ücretle çalıştığı davalı babanın arkeoloji müzesinde memur olarak aylık 1.170 TL maaşla çalıştığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece; taraflar arasında görülen boşanma kararında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması taleplerinin reddi cihetine gidilmiş ise de; tarafların müşterek çocuklarının eğitim ve sosyal durumunun değişmesi nedeniyle ihtiyaçları artan davacının geçinmesi için gerekli ve nafaka yükümlüsü olan davalı babanın tesbit edilen gelir durumuna uygun olarak daha yüksek miktarda nafaka takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile daha önce hüküm altına alınmış olan iştirak nafakalarından artırım yapılmamış olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.