Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3288 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3401 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesi ile; davalının su abonesi olduğunu,düzenlenen faturayı ödemediğini,başlatılan icra takibinede haksız itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesi ile; borç döneminde ev ile ilgisinin kalmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 6.540.96.- TL asıl alacak,1.488.21.- TL faiz olmak üzere toplam 8.029.17.- TL yönünden itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava tarihinde 4077 sayılı yasa yürürlükte iken karar tarihinde 6502 sayılı yasa yürürlüktedir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalının mesken abonesi olup olmadığı anlaşılamamaktadır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; davacı ile davalı arasındaki davaya konu abone sözleşmesinin niteliği (mesken, iş yeri ) anlaşılamamaktadır.4077 sayılı yasanın 23.maddesinde, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.Aynı ilkeler 6502 sayılı yasada da benimsenmiştir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili konularda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Taraflar arasında mesken aboneliği bulunup bulunmadığının, somut uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekirken; genel mahkeme tarafından yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.