Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3233 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17591 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında velayeti müvekkiline verilmiş olan 2006 doğumlu müşterek çocuk için hüküm altına alınmış olan 1000 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, ayrıca davalının geliri durumunun çok iyi olduğunu ileri sürerek; iştirak nafakasının aylık 1000 TL'den aylık 2000 TL'ye çıkartılmasını, her yıl mahkemece takdir edilecek oran nispetinde nafakanın artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir . Mahkemece; davanın kabulü ile iştirak nafakasının aylık 1000 TL'den 2000 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-) Davacı vekili temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;Bir davada birden fazla istek kalemlerini içeren talepte bulunulması halinde mahkemece bu istek kalemlerinin her biri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi zorunludur.Somut olaya gelince; davacı, hükmedilecek nafaka miktarının mahkemece takdir edilecek bir (üfe -tefe ortalaması) oran dahilinde artırılmasını talep etmiş olmasına rağmen, mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.2-) Davalı vekili temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;TMK. nun 327. maddesinin 1. fıkrası; "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” hükmünü,330. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi; “ Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.” hükmünü,331. maddesinde ise; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” hükmünü içermektedir.Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, iştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana ile babanın mali durumlarına göre takdir edilir. Buna göre, nafaka takdirinde; çocuğun yaşça büyümesi nedeniyle artan ihtiyaçları ile ana ve babanın mali durumlarındaki değişiklik araştırılıp, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar verilmelidir.Somut olayda; artırılması istenilen nafakanın 26.12.2011 tarihinde kesinleşen boşanma davası ile kararlaştırıldığı, iş bu davanın açıldığı 24.11.2014 tarihinde ise aradan geçen yaklaşık 3 yıllık sürede müşterek çoçuğun yaşının ilerlemesi nedeniyle masraflarının arttığı, bu sebeple nafakanın da hakkaniyet ölçüsünde artırılması gerektiği uygun görülse de; babanın gelirinde belirgin bir artışın olmaması, müşterek çocuk Sena'nın devlet okulunda öğrenim gördüğü, annenin bankada çalıştığı, aylık gelirinin 2800 TL olduğu gözönüne alındığında mahkemece, aylık 1000 TL’lik artış yapılarak fahiş miktarda nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Buna göre, mahkemece; velayeti anneye bırakılmış olan çocuğun ihtiyaçlarını azami ölçüde karşılayacak, davalının geliri ile orantılı ve annenin müşterek çocuğun giderlerine katılım yükümlülüğüde nazara alınarak hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi ve bu suretle taraflar arasında önceden kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdir edilmesi doğru görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.