Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3206 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 883 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada; velayetleri davacı annede bulunan iki müşterek çocuk için aylık 500,00'er TL'den toplam 1.000,00 TL'nin davalı babadan tahsili talep edilmiş, mahkemece; davanın kısmen kabulü ile çocukların her biri için aylık 100,00'er TL olmak üzere toplam 200,00 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından, takdir olunan nafakaların az olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakası istemine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. İştirak nafakası takdir edilirken; çocukların yaşı, ihtiyaçları, okul seviyeleri, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir karar verilmelidir. Diğer taraftan nafaka takdirinde velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; tarafların 25.01.2011 tarihli ilamla anlaşmalı boşandıkları, müşterek iki çocuğun velayetinin anneye verildiği, talep edilmediği için boşanma ilamında çocuklar lehine nafakaya hükmedilmediği, davacı annenin huzurdaki davayı boşanmadan yaklaşık 4,5 yıl sonra 12.08.2015 tarihinde açtığı, 10.01.1999 doğumlu çocuğun Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi, 25.07.2006 doğumlu çocuğun ilk öğretim 4. sınıf öğrencisi olduğu, 1977 doğumlu davacı annenin bayan kuaförü olup, aylık 1.500,00-2.000,00 TL arasında aylık kazancının bulunduğu ve çocuklarıyla birlikte kirada oturduğu, 1974 doğumlu davalı babanın oto yıkamacıda çalıştığı, aylık 1.000,00 TL gelirinin olduğu, anne baba ve kardeşleriyle aynı evde yaşadığı anlaşılmıştır.Bu bağlamda, davaya konu nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumları, ihtiyaçları ve günün ekonomik koşulları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen aylık 100,00 er TL nafakanın çocukların ihtiyaçlarını karşılamayacağı açıktır. Hal böyle olunca mahkemece; çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek ve nafaka yükümlüsü babanın geliriyle orantılı olacak şekilde, TMK'nın 4.maddesinde hükme bağlanan hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, daha yüksek oranda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, daha yüksek oranda nafaka tayini için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.