Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3124 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19537 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KIZILTEPE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/01/2013NUMARASI : 2012/73-2013/70Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı kaçak elektrik kullanmadığı halde kaçak elektrik tahakkuku yapıldığını belirterek, 51.205.30 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyada yer alan 06/12/2011 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağından kullanıcının davacı olduğunun, tarımsal sulama yapıldığının, abonesiz olarak enerji kullanıldığının belirlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece keşfe gidilmiş, dinlenen tanık beyanında yerin davacıya ait olduğunu belirtmiş, keşfe katılmış olan elektrik mühendisi bilirkişi raporunda davacı ile davalı arasında suç tarihinden önce 05/01/2011 tarihinde abonelik sözleşmesinin imzalandığını, kaçak tespit tutanağının düzenlendiği 06/12/2011 tarihinde davacıya ait kuyuda abonesiz ve sayaçsız enerji kullanımının sözkonusu olmadığını belirtmiş, anılan bu rapora davalı vekili itiraz etmiştir. Dosyaya sunulan abonelik sözleşmesinden davacının 05/01/2011 tarihinde tarımsal sulama abonesi olduğu anlaşılmaktadır. Aboneliğinin bulunduğu anlaşılan davacının normal enerji kullanımının yanında kaçak enerji kullanımının da olması her zaman mümkündür, bu nedenle mahkemece benimsenen bilirkişi raporu bilimsel olmadığı gibi varsayıma dayandığından hükme dayanak alınacak nitelikte değildir, itiraza da uğramıştır.HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de, işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre, verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde; "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bu durumda, mahkemece; önceki bilirkişinin katılmadığı farklı üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan somut olayı Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili 13, 14, 15.maddelerinde yeralan ilkeler ışığında değerlendiren bir rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bilimsel olmayan ve itiraza uğrayan bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.