Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2924 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 82 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 255.150,10 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; 13.06.2010 tarihinde çıkan ve 10 hektarlık ormanın zarar görmesine neden olan yangın sonucu müvekkili idarenin 255.150,10 TL maddi zararının oluştuğunu; yapılan araştırmalar sonucu yangını davalıların 12 yaşından küçük çocuklarının çıkardığının tespit edildiğini; davalı anne babanın çocuklarına velayeten ayrıca davalı babanın ev başkanı sıfatıyla zarardan sorumlu olduğunu belirterek; 255.150,10 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde; söylentiden ibaret beyanlarla çocukları hakkında tahkikat yapıldığını, çocuklarının yaşı ve fiziki durumları gereğince üzerlerine atılı eylemi gerçekleştirecek kapasiteye sahip olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... duruşmadaki beyanında; tazminat talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; 204.120,08 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman yangınından kaynaklanan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Somut olayda davacı taraf zarara neden olan yangının davalıların çocukları tarafından çıkarıldığını iddia etmiştir. Uyuşmazlık, yangının davalıların olay tarihinde 6 yaşında olan ikiz çocukları tarafından çıkartılıp çıkartılmadığı noktasında toplanmaktadır.Kanunda aksi öngörülmedikçe kural olarak herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. HMK'nın 190. maddesi gereği "ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden somut olayda; yangının nasıl çıktığını bilen ve görenin olmadığı ancak yangının şüpheli çocukların dedelerinin evinin arka bahçesinde çıkması ve soruşturma dosyası içerisinde bulunan bilgi, belge ve tanık beyanları dikkate alınarak, yangını davalıların çocuklarının çakmakla oynarken çıkardıkları sonucuna varıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemenin hükme esas aldığı soruşturma dosyasında Cumhuriyet Başsavcılığınca 17.06.2010 tarihinde tutulan tutanakta; 2004 doğumlu yaşı küçük şüphelilerin yaşları itibari ile kendilerini tam olarak ifade edemedikleri ancak kendi aralarındaki konuşmalardan birbirlerini çakmakla oynamakla şuçladıklarının anlaşıldığının tespit edildiği ve küçük şüphelilerin şuç tarihinde 12 yaşından küçük olmaları nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Soruşturma aşamasında dinlenen tanıklardan .... dışındaki tanıklar yangının nasıl çıktığını görmediklerini beyan etmişlerdir. ... ise ifadesinde "...yangının nasıl çıktığını ....'ye sordum; bizimkiler çıkarmış dedi..." şeklinde beyanda bulunmuş, bu tanığın eldeki davada dinlenmediği anlaşılmıştır.Mevcut delil durumuna göre mahkemece hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, davacıya delillerini sormak, soruşturma aşamasında ifadesi alınan ....'nın dinlenmesinin talep edilmesi halinde, ....'yı dinlemek, yangının davalıların çocukları tarafından çıkartılıp çıkartılmadığı hususunu iyice tahkik ederek hasıl olacak sonuca göre karar vermek olmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.