MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının azaltılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile davacının boşandığını, 1000 TL iştirak nafakasına karar verildiğini, şirketin yöneticisi iken davacının 4500 TL aldığını, ekonomik sıkıntı nedeni ile şirketten ayrıldığını, yeniden iş bulamadığını belirterek, iştirak nafakasının 500 TL indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; iddianın doğru olmadığını, davacının çalıştığını, ödeme güçlüğü çektiğinin doğru olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iştirak nafakasının aylık 600 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK.182/2.maddesine göre; “velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde; çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.” TMK.328/1.maddesine göre de; “ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur.” (TMK.330/1.maddesi)Davacının ekonomik sosyal durumu ile ilgili olarak dosyada yeralan bilgilerden; deri işi ile uğraştığı, 1000 TL kazancı olduğu, 1 çocuklu olduğu, annesinin yanında kaldığı, kira ödemediği, 2 dairesi, 3 aracı olduğu, spor tesisi üyesi olduğu, 2.eşinden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Tanık beyanlarından; davacının boşanma gerçekleşmeden önce de sonra da deri sektöründe çalıştığı, gelirinin iyi olduğu, evi ve aracı bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı ise davacının yurtdışında tatil yaptığını ileri sürmüş, davacının yurtdışına giriş çıkış yaptığı tarihler dosyaya sunulmuştur.Davacı gelirinin azaldığını ileri sürerek, iştirak nafakasının azaltılmasını talep etmiş ise de; davacının boşanma davası sırasında ve şimdiki durumu arasında sosyal ve ekonomik yönden önemli bir değişiklik olmadığı, davacının yurtdışına çıktığı, spor klübü üyesi olduğu, birden fazla ev ve aracının bulunduğu, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında nafakanın azaltılmasını gerektirecek yasal şartların oluşmadığı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.