Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2889 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1841 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili .... ile davalı ...’nin 15.12.2009 tarihinde verilen kararla boşandıklarını ve müvekkili lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak aradan geçen zaman içerisinde takdir edilen nafakanın, müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiğini ileri sürerek; aylık nafaka miktarının 450 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; almakta olduğu emekli aylığı dışında geliri bulunmadığını, bu nedenle mevcut nafakayı dahi ödemekte zorlandığını savunarak; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının, ölen babasından 600 TL yetim aylığı aldığı, babasına ait evde kira vermeden oturduğu, davalının gelirinde ise olağanüstü bir artışın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan yoksulluk nafakasının, aradan geçen süre ve değişen koşullar nedeniyle davacının geçimi için yeterli olmadığı iddiasıyla artırılmasına ilişkindir.TMK. nun 176/4. maddesi uyarınca; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irat biçiminde ödenilmesine karar verilen yoksulluk nafakasının arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Açıklanan bu yasal düzenlemeye göre; nafakanın artırılması veya azaltılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının belirlenmesi amacıyla kolluğun yaptığı araştırma sonucunda, davacının ölen babası nedeniyle aylık 600 TL yetim aylığı aldığı, davalının ise 565 TL emekli aylığı aldığı, ayrıca 100 TL kira geliri elde ettiği bildirilmiştir. Kollukça yapılan bu araştırma, gerçeğe uygun olmayan hususları içerdiği gibi hükme esas alınmaya yeterli bilgi ve belgeleri içermemektedir. Zira, davacıya ait nüfus kaydının incelenmesinde babasının (ve annesinin) halen sağ olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, davalının halen çalışıp çalışmadığı, kira gelirinin kaynaklandığı olan taşınmazın niteliği vğe bulunduğu yer hususunun cevapsız bırakıldığı gibi almakta olduğu emekli aylığı da beyana göre belirlenmiştir.Şu durumda mahkemece; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının, kolluk dışında diğer resmi kurumlardan da araştırılması ve ortaya çıkacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile istemin tümden reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.