Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2884 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21173 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : DEVELİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/12/2012NUMARASI : 2009/406-2012/792 Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin tenfizi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde; tarafların 15.02.2003 tarihinde vefat eden müşterek murisi H..Ç.'in noterde düzenlenen vasiyetnameler ile; davacılar lehine tasarrufta bulunduğunu belirterek, bu vasiyetnamelerin tenfizini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazları incelemeksizin; Davacılar, vasiyetnamenin yerine getirilmesi istemiyle bu davayı açmıştır. TMK.nun 600.maddesi, kendisine belli şey vasiyet edilen kimsenin, vasiyeti yerine getirmeyen mirasçılar aleyhine vasiyet edilen şeylerin teslimi için dava açabileceğini hükme bağlamıştır. Vasiyetnamenin tenfizi davaları (tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini de kapsadığından) nisbi harca tabidir. Dosya kapsamından; eldeki dava açılırken davaca tarafça sadece ödenmesi gereken maktu başvuru harcı ile karar ve ilam harcının yatırıldığı görülmüştür. 492 Sayılı Harçlar Kanununun “Harcı Ödenmeyen İşlemler” başlığını taşıyan 32.maddesinde; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükmü getirilmiştir. Yukarıda belirtilen madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktar ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır. O halde, mahkemece yapılacak iş; Harçlar Kanununun 16.maddesine göre, öncelikle davacıdan dava konusunun değerini açıklatmak, bu konuda taraflar arasında ihtilaf çıkarsa taşınmazların kıymetini keşif yapılarak belirlemek, nisbi peşin harcı ikmal etmek ve delilleri bu çerçevede değerlendirip tartışarak, sonucu dairesinde hüküm kurmak olmalıdır. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde, davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.