Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2854 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 19745 - Esas Yıl 2010





Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali ile miras hisseleri oranında tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile vasiyetnamenin iptali cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davada, muris tarafından A... Noterliği'nin 12.06.1990 tarih ve 3475 sayılı vasiyetnamesi ile 500 m2 dışındaki tüm taşınmazlarının oğlu Bahri'ye bırakıldığı, murisin mal kaçırmak amacıyla yaptığı vasiyetnamenin iptal ve tenkisi ile miras hisseleri oranında adlarına tescili istenilmiştir. Mahkemece, lehine vasiyette bulunulan Bahri'nin vasiyet edenden önce ölmesi nedeniyle vasiyet alacaklısı olamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan TMK'nın 581. maddesi hükmüne göre; "Vasiyet alacaklısı olabilmek için miras bırakanın ölümü anında mirasa ehil olarak sağ olmak şarttır. Vasiyet alacaklısı miras bırakandan önce ölmüş ise, tasarruftan aksi anlaşılmadıkça, vasiyeti yerine getirme yükümlülüğü, vasiyet yükümlüsünün yararına ortadan kalkar." MK'nın 557. maddesi iptal nedenlerini sınırlamıştır. Kural olarak anılan hüküm dışında bir nedenle vasiyetnamenin iptali istenemez ve hakim bu nedenlerle bağlıdır. Bu bakımdan vasiyet alacaklısının miras bırakandan önce ölmesi olgusuna dayanılarak vasiyetnamenin iptali istenemez. Bu husus vasiyetname alacaklısı tarafından açılan vasiyetnamenin tenflzi davasında itiraz olarak ileri sürülebilir. O halde mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu İtibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.