Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2851 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18572 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma davasında müvekkili lehine 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini; müvekkilinin aldığı bu nafakanın ihtiyaçlarını karşılamadığını ve davalının emekli olduğunu, kiraladığı tarlaları ve dükkânı olduğunu ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 800,00 TL’ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; kira gelirlerinin kiralanan yerlerin masraflarını karşıladığını, dükkânı ise davacıyla beraber kalan müşterek çocuğuna düşük fiyatta kiraladığını ve davacın bir yıl olmadan yeni bir dava açmasının sebebinin ihtiyaçtan değil kanunların kendisine tanıdığı hakkı kullanmak istemesinden kaynaklandığını belirterek; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; tarafların ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi gözönünde bulundurularak davanın kısmen kabulüne, davacı için ödenmekte olan yoksulluk nafakasının 750,00 TL’ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir.O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş; bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.