Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2837 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18575 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalı ile boşandığını, müşterek çocuk ...’in velayetinin davacıya verildiğini, tarafların boşanma protokolü yaparak müşterek çocuk için 100 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesi konusunda anlaştığını, aradan geçen zaman ve çocuğun artan masrafları nedeniyle; daha önce hükmedilen iştirak nafakasının 100 TL'den 500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, cevap dilekçesinde; davacının durumunun kendisinden daha iyi olduğunu, davacının 600 bin TL değerinde evi ile 500 bin TL değerinde yazlığı bulunduğunu; kendisinin 2360 TL geliri olduğunu, 1480 TL kadar kredi borcu ödediğini, tekrar evlendiğinden masrafları olduğunu, 100 TL olan nafaka borcunu ise uzun bir süre aylık 160 TL olarak ödediğini, nafakanın 200 TL'ye yükseltilmesini kabul edebileceğini beyan etmiştir.Mahkemece; davacının Gümrük çalışanı olduğu, 2300 TL geliri ve 1 evinin olduğu; davalının Devlet hastanesinde çalıştığı, 2300 TL maaşı ve kredi borcu olduğu; küçük ...’in okul ve günlük giderleri, günün ekonomik koşulları, TMK’nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında iştirak nafakasının 200 TL'ye yükseltilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 100 TL olan iştirak nafakasının 200 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir.TMK nın 327. maddesinin 1. fıkrası; "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” hükmünü,330. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi; “ Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.” hükmünü,331. maddesi ise; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” hükmünü içermektedir.Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, iştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana ile babanın mali durumlarına göre takdir edilir. Nafakanın takdirinde; çocuğun yaşça büyümesi nedeniyle artan ihtiyaçları ile ana ve babanın mali durumlarındaki değişiklik araştırılıp, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar verilmelidir.Somut olayda; artırılması istenilen nafakanın 18.12.2012 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma davası ile kararlaştırıldığı, iş bu davanın açıldığı 20.03.2015 tarihinde ise küçük ...’ ün eğitim ve öğreniminin sürdüğü, aradan geçen 2 yılı aşkın sürede büyüyen çocuğun eğitim ve öğrenim koşullarının değişmesi nedeniyle ihtiyaçlarının arttığı, davacının mahkemece tespit edildiği üzere sosyal ve ekonomik durumunun iyi olması karşısında aynı süreçte davalının aldığı ücrette de bir miktar artış olduğu açıktır. Davacının sosyal ve ekonomik durumunun iyi olması, davalının ödeme gücüne oranla iştirak nafakası ödemesine engel değildir.Buna göre, mahkemece; velayeti anneye bırakılmış olan çocuğun ihtiyaçlarını en uygun ölçüde karşılayacak, davalının geliri ve ödeme gücü ile de orantılı olacak şekilde daha uygun nafakaya hükmedilmesi ve bu suretle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdir edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca hükmün gerekçe kısmında dava dışı (...) den bahsedilmesi uygun görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.