Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2819 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18323 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KAYSERİ 3. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 03/09/2013NUMARASI : 2013/290-2013/745 Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının davacı kadını dövüp, evden kovduğunu, başka kadınlarla ilişkisi olduğunu, aile yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek, 250 TL tedbir nafakası talep etmiştir. Davalı cevabında, davacıyı dövmediğini beyan etmiştir. Mahkemece, tanık beyanlarına göre davacının ayrı yaşamakta haklı olduğunu, ancak her iki tarafında gelirinin eşit seviyede olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, davacı ile davalının 1986 yılında evlendikleri, 2 reşit çocukları olduğu, davacı kadının hasta bakıcılığı yaptığı, davalının ise Devlet Hastanesinde memur olup, 1.900 TL maaş aldığı anlaşılmaktadır. Davada, davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu iddia edilerek, TMK'nun 195 vd. maddeleri gereğince tedbir nafakası talep edilmektedir. TMK'nun 195.maddesi gereğince, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı Yasa'nın 197.maddesine göre; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir(TMK. md. 186/son). Dosyada dinlenen tanık ifadelerine göre davalının davacı kadını sürekli dövdüğü, hakaret ettiği, davalının başka kadınlarla ilişkisi olduğu ve 8 aydır ayrı yaşadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı kadın lehine davalının ekonomik durumunu zorlamayacak şekilde TMK'nun 4.maddesi gereğince tedbir nafakası hükmedilmesi gerekirken, mahkemece; yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.