Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2813 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18358 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2011/1106-2013/190Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının Çukurova Üniversitesinde İngilizce İşletme bölümünde öğrenci olduğunu, öğrenci karnesi ile Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti bölümünde diş tedavasine başladığını, 3 defa çene ameliyatı olduğunu, sonuçta tedavisinin olumlu sonuç vermediğini, maddi ve manevi zarar görüp mağdur olduğunu belirterek 20.000 TL maddi ve 250.000 TL manevi tazminatın TBK.nun 66(BK.nun 55) maddesi gereğince Ç.. R..nden tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, davanın hizmet kusurundan kaynaklandığını, İdari Yargının görevli olduğunu beyan etmiştir.Mahkemece; zararın tedavi ve muayene şeklindeki idarenin hizmet kusurundan kaynaklanması nedeniyle Adana İdare Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.İdari işlemler, idari makamların kamu gücüne dayanarak, idare işlevine ilişkin olarak yaptıkları, tek yanlı, doğrudan uygulanabilir nitelikte ve ilgililerin hukuki durumlarını etkileyen irade açıklamalarıdır. İdari işlemlere karşı yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı oldukları iddiasıyla menfaatleri ihlal edilenler tarafından idari yargıda iptal davası açılabileceği gibi; idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan istenerek, bu istemin reddedilmesi üzerine iptal davası açılabilir. İdari Yargı'nın konusu, idarenin idare (kamu) hukuku alanında ki faaliyeti ile ilgili davalardır. İdare, bir işlemi, eylemi veya sözleşmeyi yaparken özel hukuk kişilerinin üstünde bir kamu tüzel kişisi olarak hareket etmiş ise, uygulanacak hukuk idare hukukudur. 17/15 sayılı ve 11.2.1959 günkü Y.İ.B.K.'nda açıkça belirtildiği gibi, bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere plan ve proje yapıp, o plan ve projeler gereğince iş görmesi, kararın neticesi olan birer idari eylemdir ve idari yargı görevlidir.Kamu hizmeti kavramı ile hiçbir şekilde bağdaştırılamayacak görev gereklerinden ve sınırlarından ilk bakışta ayrılabilen ve nesnel kurallarla belirlenmiş, kamusal çerçevenin dışına çıkan eylem ve işlemler; hizmet sırasında yapılmış olsalar bile, artık kamu hizmeti olarak nitelendirilemezler. Buna bağlı olarak da, yukarıda açıklanan yasal hükümler kapsamında değerlendirilemezler. Bunun açık örneği haksız eylemler ve işlemlerdir. Haksız fiil niteliğindeki eylemler kamu hizmeti kavramı içinde düşünülemez.Davada, davacının diş tedavisi nedeniyle uğranılan zarar bedeli talep edilmektedir.Davanın bu niteliği itibariyle TBK.nun 66 (BK.nun 55.) maddesinde düzenlenen kusursuz sorumluluktan kaynaklandığı ve zararın bir idari işleme dayanılarak yapılmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, kusursuz sorumluluktan kaynaklanan tazminat davasının adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekirken, mahkemece; idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.