Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2807 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18328 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : DEVELİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/11/2012NUMARASI : 2012/151-2012/719Taraflar arasında görülen mülkiyet tespiti-alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, sözlü sözleşme ile Ş. Ç. ve M.. Ç..'in 1/2'şer malik oldukları traktörü 2000 yılında 2.700.000 TL'ye satın aldığını, araca zorunlu ve faydalı masraflar yaptığını, aracın devrini vermediklerini belirterek, traktörün davacı adına olduğunun tespitine, bu olmadığında 2.700.000 TL'nın 01.01.2000 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalı Mahir ile diğer paydaş Şükrü mirasçılarından tahsilini talep etmiştir.Davalılardan Şükrü Çelik mirasçısı F.. Ç.. cevap dilekçesinde ve duruşmada davayı kabul ettiğini, babasının davacıya traktör sattığını beyan etmiş, diğer davalılar duruşmaya gelmedikleri gibi cevap dilekçesi de vermemişlerdir.Mahkemece; geçersiz sözleşme nedeniyle tespit kararının verilemeyeceğinden mülkiyet tespiti talebinin reddine, ödenen 2.700.000 TL yönünden ise ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dava konusu 38 EH 791 plakalı traktörün trafik kaydına göre Şükrü Çelik ve M.. Ç.. adına kayıtlı olduğu, Şükrü Çelik'in davadan önce vefat etmesi sonucunda mirasçıları aleyhine dava açıldığı anlaşılmaktadır.Davada, harici (sözlü) araç satış sözleşmesi gereğince aracın davacı adına olduğunun tespiti, olmadığında bedeli talep edilmektedir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Geçersiz satış sözleşmesi gereğince verilenlerin iadesi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenir. Sebepsiz zenginleşme, TBK.nun 78-82 (BK.nun 61-66) maddelerine göre; haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından veya emeğinden yararlanma olarak tanımlanmıştır.Sebepsiz zenginleşme kurumunun temelinde haksız değer kaymalarının önlenmesi yatmaktadır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en önemli özelliği, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder.Her ne kadar, mirasçılardan F.. Ç.. davayı kabul etmiş ise de, iştirak halinde mülkiyet de mecburi dava arkadaşı olan mirasçılardan birinin davayı kabul etmesinin başka bir deyişle bütün mirasçılar olmadan tek başına kabulün herhangi bir kanuni neticesi bulunmadığından ve hukuksal sonuç doğurmayacağından kabul beyanının gözönünde tutulmamış olmasında bir isabetsizlik yoktur.Ancak, harici sözleşmenin "sözlü" olarak yapıldığı anlaşıldığına göre mahkemece; davacının sözleşme yaptığı davalı Mahir'in isticvabı sağlanarak dava hakkında diyeceklerinin sorulması ve ayrıca davacı vekilinin dava dilekçesinde "diğer yasal deliller"e dayanması nedeniyle davacının davalılara yemin teklif etme hakkı hatırlatarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.